Judah Folkman'ın "yenilik birtakım tekrarlanan başarı sızlıklardır" lafı yaratımın her alanına uygulanabilir. Yaratıcı insanlara da. İyi olan hiçbir şey ilk seferinde yaratılmamıştır.
Bir şeyden bir kez emin olduktan sonra dünyanın da bizimle aynı fikirde olmasına ihtiyaç duyuyoruz. Hayatı inançlarımızla aynı çizgide tutabilmek için var olmayan şeyleri görüyor ve var olan şeyleri görmezden geliyoruz.
Reddedilmek bizi eğitir. Başarısızlık öğretir. İkiside insanın canını yakar. Sadece dikkati başka yöne çevirmek rahatlatır. Ve bunların arasından sadece dikkati başka yöne çevirmek yıkıma götürür. Reddedilmek ve başarısızlık bizi besleyebilir ama boşa harcanan zaman ufak bir ölümdür.
Bize hayır demek öğretilmiyor. Bize hayır dememek öğretiliyor. Hayır kaba bir şey. Hayır ters bir cevap. Reddeden, ufak da olsa sözel şiddetin bir şekli. Hayır kelimesini sadece uyuşturucuya ve elinde şekerle yaklaşan yabancılara karşı kullanmalıyız.
Aklımızın mahremiyetinde güçlü gibi görünen fikirler masanın üzerine yatırdığımızda birden zayıf görünür. Ama her başlangıç güzeldir. İlk eskizin değeri boş sayfayı doldurmasıdır. Bataklıktaki hayatın parıldamasıdır. Kalitesi önemli değildir. En kötü taslak yazmadığımızdır.