Klaus Theweleit Sözleri ve Alıntıları
Klaus Theweleit sözleri ve alıntılarını, Klaus Theweleit kitap alıntılarını, Klaus Theweleit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asker erkeğin kir ve parçalanma korkularının tehlikesi altındaki zırhlı bedeni, ister gerçek böcekler ve küçük hayvanlar olsun, ister "elbette" haşerat olarak tasvir ettiği "daha aşağı ırklardan" insanlar olsun, dış izdihama katlanamaz. Şiddete başvuracaktır, sadece duvara yapıştırdığı ya da ayağıyla çiğnediği böceklere karşı değil, "insandan aşağı, yani haşerat" ilan ettiği insanlara karşı da.
Sayfa 166Kitabı okudu
Katil sırıtır.
Sayfa 23 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
Bizzat Breivik, verdiği İslamiyet karşıtı, Marksizm karşıtı kültür savaşının kadın karşıtı bir cinsiyet kavgasıyla yeni sınırlara ulaştığını açıkça söyler. “Kültürel Marksistlerin % 60-70’i kadın” olduğu için mantıken stratejisinin onlar üzerinde yoğunlaşması gerekmektedir. Breivik’in nefret ettiği kadın figürü birbirini tamamlayan iki öğeden oluşur. Bir yanda televizyonda ve pop kültürde etrafını sardıklarını hissettiği, “erkekleri paspas” haline getirecek “toplumsal cinsiyet polisleri” tarafından korunan güçlü kadın figürleri bulunur.
Bunların silahları: Cinsel taciz şikâyetleri, toplumsal cinsiyete duyarlılığı artırmaya yönelik kurslar ya da “erkeklerden şirinleşmelerini isteyen GQ ya da Men’s Health gibi dergilerdir.”
Sayfa 103
Ben ya hayvanım ya da şeytan.
Sayfa 28 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ganimet olarak kadınler. Savaş suçu. 'İslam Devleti'nin esir aldığı Ezidi kadınlar, Kur'an'a atıfla, IŞİD savaşçılarınca paylaşılıyor. Başla Müslümanlar ise bunu İslam'ın küçük düşürülmesi olarak görüyor.
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Samra oldukça sıradan ve normaldi. Hepsi başlarını sallıyor, evet tamamen normaldi. Herkes gibi giyinirmiş, herkes gibi muhabbet edermiş, herkes gibi eğlenirmiş. “Haha. Hahahahahahah. Hahahahahahah. Hahahaaaaaaahahaaaa”dan başka bir şey demeyen bu saçma elekronik postaları yazmış. Bir şey söylemek istemediğini söyleyen bir genç araya giriyor: “Olan biten her şeye kahkahalarla gülmüştünüz, her şeye. Millet dedikodu yapıyordu, sizse gülüyordunuz.”
Sayfa 92
Makale şöyle devam eder: “Daha yakından bakıldığında ise kullandığı cinsel imaların çokluğu adeta tekinsizdir. ‘Hadım etme’den’ ve ‘iktidarsızlıktan’ sıkça söz edilir. “Avrupa’ya tecavüzden” bahsedilir, milletvekilleri ‘siyasi orospular’ olarak tasvir edilir. Breivik, nefretle ve bol bol ayrıntıyla, annesinin ve kız kardeşinin girdikleri gelişigüzel cinsel ilişkileri anlatır; bunların sonucunda annesine uçuk (herpes genitalis), kız kardeşine ise bel soğukluğu bulaşmış ve kardeşi kısır kalmıştır. “
Sayfa 103
Günümüzde ünlü olma zorunluluğu var, biri herkes tarafından tanınmalı ve herkes ondan korkmalı. Kahraman olmak gerekiyor; olumsuz bir kahramanda olur, bunun bir önemi yok. Önemli olan kahraman olmak.
Sayfa 61 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu teröristler müslüman değiller, insan bile değiller. Sağlıklı bir rüya sahip hiçbir insan suçsuz çocukları bu kadar vahşice katledecek kadar kalpsiz olamaz.
Sayfa 46 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
"'Sans ne yaptığımızı kardeşine söyle.' 'İslamcı fanatikler' Musul'un batısında kalan Sincar( Şengal) Bölgesi'ndeki bir köyü ele geçirdi.*
Sayfa 18 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
Üç büyük din de erkek egemendir ve din temelinde bu eşitliği öngörmese de hepsinde eşit haklara sahip olmayı isteyen dindarların oluşturduğu feminist hareketler vardır.
Sayfa 175 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
Katil, evvela, eylemlerinin idrak edilmesini ve lütfen, çevresinin, yani siyasi durumunun kökten değişmesine yol açmasını ister. Bu nedenle eylem(ler)ini, elinden geldiğince görkemle sergiler.
Sayfa 26 - Iletişim YayınlarıKitabı okudu
İlk olarak burka giyiyorlar, çoğu yalnızca birkaç kelime Arapça konuşabiliyor, canlarını uğruna vermek istedikleri Hz. Muhammed’le ilgiliyse pek fikirleri yok. Nutellalı krep ve toplu mezar arasındaki yeni hayatlarıyla övünüyorlar.
Sayfa 95
Avusturya güvenlik görevlileri yakın zamanda yine, en küçükleri 14 yaşında olan üç genç kadını Suriye’ye gitmek isterken yakaladı. Kendilerini “mücahide”, Allah uğruna savaşan kadınlar olarak değerlendiriyorlar.
Sayfa 95
“El Kaide’yi seviyorum. Her şey böyle önemsiz laflar ve saçma elektronik postalarla başladı. Sonra Viyanalı genç kadınlar Sabina ve Samra kutsal savaşın yolunu tuttu. Bir iz sürme denemesi.”
Karin Steinberger’in Favoriten Ortaokulu’nun bahçesinde sorularını yönelttiği öğrenciler hemfikirlerdir.
Burada genç kızların olayından daha önemli bir şey hiç gerçekleşmemiş: Beraber uçağa atlayıp önce İstanbul’a, ardından Adana’ya ve oradan da Suriye’ye giden, biri 16 diğeri 15 yaşındaki Samra Kesinovic ve Sabina Selimovic. Gazeteler haklarında, “İslamcıların Kapak Kızları” diye yazıyor.
Sayfa 92