Köksal Şahin

Köksal ŞahinUlus Devlet yazarı
Yazar
Editör
9.3/10
3 Kişi
7
Okunma
1
Beğeni
667
Görüntülenme

Köksal Şahin Sözleri ve Alıntıları

Köksal Şahin sözleri ve alıntılarını, Köksal Şahin kitap alıntılarını, Köksal Şahin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"MİLLİ KİMLİK" Küreselleşme Tartışmaları Işığında Ulus Devlet Milli kimlikten kasıt herkesin ortak, tek bir üst kimliğe sahip olması, benimsenmiş bir üst-kültür ve yerleşmiş milli bilincin sağlanmasıdır. Ulus-devlet, geleneksel grup aidiyetleri nin yavaş yavaş silinmesiyle ortaya çıkan kimlik ve bütünleş me krizine milli kimlik formülasyonu ile cevap vermiştir. Ulus devlette, toplumsal ve siyasal örgütlenmenin temeline ulusun yerleştirilmiş olması; fertleri, ortak üst kimlik yoluyla birleş tirmeyi, tarihi ve geleceği olan ulusa bağlamayı daha da önem li hale getirmektedir (Eraydın, 1998: 264). Ulus-devlet kavramlaştırmasındaki birinci bileşen olan "ulus" un siyasi bir inşa sürecini gerektirmesi, milli kimlik ve kültürün önemini model açısından bir hayli arttırmaktadır. Çünkü bu modeli tercih eden bir ülkede milli kimlik ne kadar sağlam tesis edilirse uluslaşma sağlanabilecek, siyasi ve toplumsal sistem sorunsuz işleyebilecektir 94 (Habermas, 2001 88).
Sayfa 156Kitabı okudu
Küreselleşmenin Düşünsel Altyapısı: Postmodernizm
Liberalizmin yeniden yorumlanışına paralel olarak, düşünce dünyasında da Post-Modern olarak isimlendirilen yaklaşım ve bu yaklaşımdan kaynaklanan toplumsal teoriler giderek popülerleşmiştir. Bugün bilimde, sanatta, edebiyatta kısacası toplumsal hayatın her alanında yaşanan dönüşümler, ortaya çıkan yeni durum ya da yapılar daha ziyade
Reklam
Neo-Liberal iktisat Politikaları
Neo-Liberal iktisat politikalarının yerkürenin tüm noktalarına yayılmasını politikalarının bir parçası haline getirdigi gerekirse bu hususta dayatma yapmaktan çekinmedikleri söylenebilir. TARİH boyunca, dünya politikalarına yön verme kapasitesi olan ülkelerins, ekonomik ve stratejik çıkarları doğrultusunda, dünya sistemini kendi ihtiyaçlarma uydurmya çalıştıkları, kendi düzenlerini çevrelerine kabul ettirmek için iknada zor kullanmaya kadar çeşitli yöntemler kullandıkları görülmektedir. Bugüne bakıldığında. Neo-liberalizme dayanan yeni dünya düzenini, en faydalı oğreti olarak sunmanın küreselleşmenin getirdiği imkanlarla eskisine göre daha kolay olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, iletişim teknolojilerinin yanı sıra, uluslararası finans kurumları, üniversite müfredatları, yeni teoriler, ekonomik kredi şartları gibi çok değişik araçlar kullanma şansı mevcuttur (Kazgan. 1997: 73) şüphesiz en etkili olan ise, küresel ekonomi kurumlar (Dünya Bankası, IMF gibi) aracılığıyla, tüm ülkelere önerilen bir dizi ekonomi politikasını uygulandığı takdirde dünya ekonomisi de bütünleşileceğ, dünya ölceğinde yaratılan zenginlikten pay alınabileceği fikrine dayanan Yapısal Uyum Politikaları olarak Neo-liberal politikaların önerilmesidir.
"MİLLİ KİMLİK"
Küreselleşme Tartışmaları Işığında Ulus Devlet Milli kimlikten kasıt herkesin ortak, tek bir üst kimliğe sahip olması, benimsenmiş bir üst-kültür ve yerleşmiş milli bilincin sağlanmasıdır. Ulus-devlet, geleneksel grup aidiyetleri nin yavaş yavaş silinmesiyle ortaya çıkan kimlik ve bütünleş me krizine milli kimlik formülasyonu ile cevap vermiştir. Ulus devlette, toplumsal ve siyasal örgütlenmenin temeline ulusun yerleştirilmiş olması; fertleri, ortak üst kimlik yoluyla birleş tirmeyi, tarihi ve geleceği olan ulusa bağlamayı daha da önem li hale getirmektedir (Eraydın, 1998: 264). Ulus-devlet kavramlaştırmasındaki birinci bileşen olan "ulus" un siyasi bir inşa sürecini gerektirmesi, milli kimlik ve kültürün önemini model açısından bir hayli arttırmaktadır. Çünkü bu modeli tercih eden bir ülkede milli kimlik ne kadar sağlam tesis edilirse uluslaşma sağlanabilecek, siyasi ve top lumsal sistem sorunsuz işleyebilecektir 94 (Habermas, 2001 88).
Sayfa 156Kitabı okudu
Neo-Liberal Ideolojinin Yükselişi
Neo-Liberal Ideolojinin Yükselişi ve Yeni Muhafazakarlık Liberalizmin yeniden hatırlanması ya da yeninden doğuşu olarak nitelendirilen "Neo-Liberalizm", klasik Liberalizm gibi, ekonomik hürriyet temelinde yükselen ekonomik hürriyetin olmadığı bir sistemde, temel hak ve özgürlüklerin sağlanamayacağını, toplumsal refah ve mutlulugun gerçekleşmeyeceğini iddia eden bir ideolojidir) Bu ideolojin üzerine inşa edildiği temel esaslar; ekonomik hürriyet, tam serbesti ve tam rekabet ortamıdır. Bunları uygulanmasıyla oluşacak "kendiliğinden düzenin" toplumsal refah ve mutlulugu en üst seviyeye getireceği düşünülmektedir (Hayek, 1995) Klasik liberalizm, ekonomik hürriyete inanmakla birlikte, etkin ve küçük bir devletin varlığını toplumsal bütünleştirici, düzenleyici güç olarak benimsemekte Liberalizmin ise, daha sıkı "kendiliğinden düzen" yaklaşımıyla devleti mümkün mertebe devre dışı bırakma sisteminin adı Neo-Liberal anlayıştır.
Sayfa 49 - Yeniyüzyıl YayıneviKitabı okudu
Neo-Liberal İdeolojinin Yükselişi ve Yeni Muhafazakarlık
Neo-Liberal İdeolojinin Yükselişi ve Yeni Muhafazakarlık Liberalizmin yeniden hatırlanması ya da yeninden doğuşu olarak nitelendirilen "Neo-Liberalizm", klasik Liberalizm gibi, ekonomik hürriyet temelinde yükselen ekonomik hürriyetin olmadığı bir sistemde, temel hak ve özgürlüklerin sağlanamayacağını, toplumsal refah ve mutlulugun gerçekleşmeyeceğini iddia eden bir ideolojidir) Bu ideolojin üzerine inşa edildiği temel esaslar; ekonomik hürriyet, tam serbesti ve tam rekabet ortamıdır. Bunları uygulanmasıyla oluşacak "kendiliğinden düzenin" toplumsal refah ve mutlulugu en üst seviyeye getireceği düşünülmektedir (Hayek, 1995) Klasik liberalizm, ekonomik hürriyete inanmakla birlikte, etkin ve küçük bir devletin varlığını toplumsal bütünleştirici, düzenleyici güç olarak benimsemekte Liberalizmin ise, daha sıkı "kendiliğinden düzen" yaklaşımıyla devleti mümkün mertebe devre dışı sisteminin adı Neo-Liberal anlayıştır.
Reklam
Neo-Liberal iktisat politikalarının yerkürenin tüm noktalarına yayılmasını politikalarının bir parçası haline getirdigi gerekirse bu hususta dayatma yapmaktan çekinmedikleri söylenebilir. TARİH boyunca, dünya politikalarına yön verme kapasitesi olan ülkelerin, ekonomik ve stratejik çıkarları doğrultusunda, dünya sistemini kendi ihtiyaçlarına uydurmaya çalıştıkları, kendi düzenlerini çevrelerine kabul ettirmek için iknada zor kullanmaya kadar çeşitli yöntemler kullandıkları görülmektedir. Bugüne bakıldığında. Neo-liberalizme dayanan yeni dünya düzenini, en faydalı öğreti olarak sunmanın küreselleşmenin getirdiği imkanlarla eskisine göre daha kolay olduğu söylenebilir. Bu bağlamda, iletişim teknolojilerinin yanı sıra, uluslararası finans kurumları, üniversite müfredatları, yeni teoriler, ekonomik kredi şartları gibi çok değişik araçlar kullanma şansı mevcuttur (Kazgan. 1997: 73) şüphesiz en etkili olan ise, küresel ekonomi kurumlar (Dünya Bankası, IMF gibi) aracılığıyla, tüm ülkelere önerilen bir dizi ekonomi politikasını uygulandığı takdirde dünya ekonomisi de bütünleşileceği, dünya ölceğinde yaratılan zenginlikten pay alınabileceği fikrine dayanan Yapısal Uyum Politikaları olarak Neo-liberal politikaların önerilmesidir.
Sayfa 49 - ULUS DEVLET KÖKSAL ŞAHİN Sayfa 49Kitabı okudu