Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Kolektif
Kolektif Yorumları ve İncelemeleri
Kolektif yorumları ve incelemelerini, Kolektif kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kolektif puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk’ü anlatan harika bir eser. İnternette rastgele gezerken kitap içerisinden bir alıntıyla karşılaşmam ile karar verdim okumaya ve iyi ki alıp okumuşum diyorum.
Kavramların doğru kullanılmaması anlam kargaşasına neden oluyor. İki farklı fikri savunanlar kavramları yanlış kullandıkları için çamurun içinde debelenip duruyorlar. Herşeyin başında kavramları yerli yerine oturtmak geliyor galiba. Kavramlar yerli yerine oturunca belki anlamlar da yerli yerine otururur belki?
Hiç olmazsa dünya ile entegre olabiliriz.
Bir konuda konuşurken kavramı kafasına göre bilmeden kullanıp da "bana göre öyle" diyenlerden gına geldiyse, politikaya meraklıysanız ve aynı duruma düşmek istemiyorsanız bu kitap yada buna benzer bir kitap edinin bence
Blanquie, 76 yıllık ömrünün tam kırk yılını hapishanelerde geçirdi. Komplocu, darbeci ve safi bir eylem adamı olarak bilinse de; bu kitapçık okunduğunda teorik, felsefik ve politik fikirlerinin hiç de azımsandığı kadar olmadığı görülebilir. Hatta bugün kendisini Marksist zanneden birçok kişi, idealist tarih yorumu nedeniyle eğitime verdiği öncelik, ekonomi ve sınıflar mücadelesini üretimden değil tüketimden yola çıkarak yorumlayış, dinsel meseleleri politikanın merkezine koymak ve aşırı iradecilik bakımlarından hık deyip Blanquie'nin burnundan düştüklerini öğrenseler şaşıracaklardır. Blanquie ve içinde bulunduğu çağ için ileri sayılabilecek bu noktalar, bugün kendine Marksist deyenler açısından yüz kızartıcıdır orası ayrı...
Ama "proleterya diktatörlüğü" kavramının ilk kez kullanılışı, ütopyacılığın reddi, profesyonel devrimcilik, öncü parti, sürekli devrim gibi marksizmi önceleyen fikirlerin de sahibidir. Bizzat Marx, Blanquie için "Fransa'daki proleterlerin başı ve yüreği" demiştir... Paris Komünü'ne dair okumalarımda keyifle yuttuğım bu kitapçık, kolay okunur ve akıcı bir şekilde anlatıyor bu büyük devrimciyi... ve insan üzülmeden edemiyor, Komün isyanından sadece 20 gün önce taraftarları tarafından erken bir ayaklanmaya sürüklenen, ve yaşamı boyunca beklediği Komün'ü hapiste karşılayıp uğurlayan bu büyük devrimci için...
Dikkat spoiler içerir.
ABD'nin 2000'lş yılların başında gerçekleştirdiği Irak savaşı ve işgalinin sebeplerini inceleyen güzel bir araştırma eseri. 1. Dünya savaşından sonra sırf petrol için İngilizler ve Fransızlar tarafından kurulan Irak, Suriye gibi ülkelerin bağımsızlığını kazanmasından başlayan kitapta, kendi işlerine gelmediği için değişen hükümetler, BAAS partisinin iktidarı ele geçirmesi, Saddam Hüseyin'in başa geçmesi, petrol gelirleri ile ülkeyi kalkındırması ve 10 yol süren İran savaşı anlatılıyor. O dönemde İran düşman olduğu için makbul ülke olan Irak, ABD'nin güdümüne girer ancak savaş maliyetleri çok olduğu için ve Kuveyt Irak topraklarına gizli sondaj yaptığı için işgal eder. Bu olay sonrasında Körfez savaşı ve devamında olanlar anlatılıyor. ABD'nin BM kararını hiçe sayması, Irak'ın döviz para birimini dolardan Euro'ya çevirmek istemesi, ABD'nin imalat fazlasından dolayı ekonomisinin zorlanması gibi sebeplerden dolayı çıkan savaş, ABD'nin demokrasi getirme vaadiyle Afganistan ve Pakistan'da işlediği suçlar, dönemin şahinler cuntasının petrol ve silah kartelleri ile ilişkileri detaylı bir şekilde anlatılıyor. Keyifle bir solukta okunan bir kitap.
Bu sefer farklı bir kitap ile karşınızdayım. Bu kitap da Sıkıştırılmış Sembolik Öyküler yer alıyor. Peki Sıkıştırılmış Sembolik Öyküler nedir? Aslında bu türü yazar kendisi yaratmış diyebiliriz. 5-10 cümle ile semboller kullanarak öykülerinin yazmış.
Öykülerinde genelde tezatlıklardan yararlanmış. Örnek vermem gerekirse yaşam ve ölüm, inanç ve inançsızlığı bu tezatlıklara örnek verilebilir. Fakat kitapta anlatılmak istenen ana unsur "Siz kendinizi cennette zannederken aslında cehennemin ortasında olunduğundan ya da kendinizi cehennemde olduğunuzu hissettiğinizde aslında o cehennemin cennet olduğunun farkında olunmadığından bahsedilir.
"Hayat, yağlı boya bir resimde gözleri kapalı çıkmaktır; ne kadar karmaşık yollara saparsanız sapın, hangi engebesiz denizlerin huzurunu yaşarsanız yaşayın eksiklikler, pişmanlıklar, yaşanamamışlıklar peşinizi bırakmayacaktır. Aslolan son fırça darbesi vurulmadan önce dudağın kenarında ufak da olsa bir tebessümü hatırlatmak için başucunuzdayım."
Ben okurken en çok dikkat ettiğim şey bir öykü kötü bir gelişme ile başlayıp sonunda o gelişme sayesinde kendisi için iyi olan bir durumla karşılaşıp buna şükrediyor.
Kitabın yazıldığı üslup, Sembolik Anlatımın fazla yapılmasından dolayı ağır. Öykülerin içinde bir çok benzetmeden yararlanmış yazar. Kelimelerle oynayarak yeni anlamlar yüklemiş. Semboller yaratmış. Yani bir öyküyü bir çırpıda okumanız biraz zor. Ancak farklı bir türden kitap okumak isterseniz tavsiye edebilirim.
Kelimeler üst üste atıldıkça altta kalıyor gibi hissedeceksiniz. Zenginlik, güç, popülerlik kavramlarının tozları silkelendikçe etrafta göz gözü görmeyecek, bir dolu düşüncenizle bata çıka yola devam edip kalbinizin en saf haline yol almaya çalışacaksınız. ''İnsan''a ve ''akıl''a rağmen olan kapitalizmin Kur'an ile hiç bir ilgisi olmadığını göreceksiniz. Çünkü Kur'an ihtiyaçtan artanı dağıtmayı emrederken, kapitalizm bunu dağıtmaz hatta engeller. Kur'an herkesi eşitler ama kapitalizm sınıflar oluşturur. Kapitalizm güçlüye karşı mücadele etmez, çünkü bizzat kendisi güçlüdür. Oysa Kur'an ezilenin yanındadır. Kapitalizm, şık giyinme yarışına giyen beyler, milyarlık başörtüsü takan kadınlar, markalı ayakkabılarıyla gurur ezen gençlerle yeni bir İslam anlayışı oluşturmaya çalışmaktadır. Tam da Kur'anın karşı çıkacağı profildir bu oluşturulmaya çalışılan. Din ve Kur'anın ardına sığınıp yapılmak istenen oyunu görmek isteyen herkes okumalı! Vicdanımızı sıkıştırarak rahatımızı kaçıracak bir kitap..
Arapça Pratik
Kitap cep boyutunda, 20-30 dk.da kolayca bitirilebilir, hap kıvamında tabir-i caizse. Eleştirim: Baskısının yan tutulması, harf-i cerr'lere bağımsız ayrı bir sözlük bilgisi verilmemesi ve renginin pembe seçilmesi :) Tabi bu sonuncusu biraz subjektif. Yine de "pratik arapça dilbilgisi kazandırır mı?" denilirse, net cevabım: Kelime mealli Kur'an okumaları bundan çok daha verimli olacaktır...
Namaz, her ne kadar sûret itibarıyla dünyadan olsa da, hakikatte âhirettendir.
Zira, mü’minin miracıdır ve mü’min ahirete ait nasibini tahsil eder
20 yaşımda 50 yaşında ki benden mektup almak mı? Daha güzel bir fikir olamazdı gerçekten tebrik ediyorum. Okurken o kadar heyecanlandım ki sanki o mektuplar bana yazılmış gibi her satırından ders çıkarmaya çalıştım. Ve buna o kadar iyi geldi ki. Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Özellikle boşluğa düşmüş olanlar için ilaç gibi gelecek bir kitap.
