En Yeni Kristina McMorris Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Kristina McMorris sözleri ve alıntılarını, en yeni Kristina McMorris kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... Hayatının geri kalanını birlikte geçirmek istediğin insanla tanışınca anlarmışsın, öyle derler, değil mi?"
Yapmam gereken şeyi yapmadan kendimi ona tamamen veremeyeceğimi biliyordum.
"nasıl oluyor da birbirinizin en yakın dostu ya da en büyük düşmanı oluyorsunuz? hiç arası yok mu?"
Sayfa 267Kitabı okudu
lacivert kemerli elbise ve krem rengi kazak, allık ve ruj, platin sarısı saçlarına sürdüğü yumuşatıcı saç kremi... bakımlı görünmek darmadağın olmuş hayatını yeniden toparlayabilirmiş gibi.
Sayfa 266Kitabı okudu
"keşke o kadar cesur olabilsem, " dedim.
Grace, "öylesin, " dedi. "sadece bilmiyorsun. "
Sayfa 205Kitabı okudu
"Çilek tarlasında yeşil fındık dalı, Kutsal Anamızı ölümcül engerek yılanının ısırmasından korumuştu. Nasıl ki fındık dalı bı kez beni korudu, ileride de birçok kişiyi korusun," diye ezberden masaldan alıntı yaptı Bay Krupper. "Hayat ve öze dair bir hikâye ve bir hatırlatıcı. Yeryüzünde kötülük sinsice geziyor olabilir ama yılandan çok, mucize dallarla donatılmışız." (FINDIK DALI ADLI BİR MASAL)
"Dünya acı üstüne kurulmuştur ve biz de bu dünyaya doğduğumuzdan daima acı çekiyoruz. Savaşlar, kin, nefret ve fikir ayrılığı yüzünden birbirimizi öldürüyoruz, oysaki hepimizin ruhu aynı maddeden yapılmış. Sizin gözünüzün görme yetisinin, gerçek çileniz olmadığı ve benim her dakika cennetten harikalar görmediğim ne malum?"
Cata gökyüzündeki ulu bir ruhani adama dua ettikleri ve dumanı tüten kâseler sallayan papazların ona ulaşabilecekleri tek telefon hattı olduklarına inandıkları için hep ailesini salak bulurdu. Noel'de hediyeler dağıtan ya da cezalar veren Aziz Nicholas ve Pére Fouettard kadar görünmez ve gerçekdışıydı. Hepsi kostüm giymiş, sıradan insanlardı. Ne daha güçlü ne daha acizdiler. Ne daha kıymetli ne daha değersizdiler.
"Ah, işte tılsım orada. İnsan bir alanda eksik kalınca diğer alanları güçleniyor. Hayatın bir kanunudur bu. Tohum dikim ve hasat zamanı gibi. Her sıcaklık dalgasına karşı bir soğuk cephe vardır. Her kıtlığın sonu sel baskınıdır." İç geçirip gülümsedi. "Çoğu insan TAM şu anın tüm hikâyenin özü olduğuna inanır, oysaki gerçek bundan çok daha engin, çok daha özgürdür. Rüzgâr yıldızlara kadar eser, denizi derinlerine kadar köpürtür, gelip geçiçi hayatlarımıza rağmen gezegeni çepeçevre dolaşır, deşer."
Cata başını salladı. Sayılar konusunda batıl inançları yoktu. Başka konularda temkinliydi. Canlılar mesela; baykuşlar, yarasalar, kara kediler ve yılanlar uğursuzluktu; kalıcı dostluk kurmak istediğiniz insanlara dikenli çiçek verilmemeliydi; buğday dolunayda ekilmeliydi; rüzgârda fesleğen kokusu duymak iyi kalpli bir insan, yanından geçti demekti; yanık saç, öcünü alacak bir hayaletti. Ama sayılar hiçbir zaman canını sıkmamıştı.