R16. (<A35) Sextos Empeirikos, Pyrrhonculuğun Anahatları, 1.224
<Timon> pek çok yerde kendi Taşlamalar'ını ona ithaf edecek kadar- <Ksenophanes'i> övmesine rağmen, onu acıyla/yasla ve şöyle söyleyerek andı:
Keşke sağlam bir aklım olaydı da
iki yana da bakabileydim; ama hain bir yol tarafından aldatıldım
ihtiyar bir adam olarak ve haşır-neşir olmamış hiçbir
incelemeyle. Zira aklımı nereye çevirsem,
her şey bir ve aynı şeye dönüştü; hep var olan her şey
her bakımdan geri çekilip vardı tek bir benzer doğaya.
R6. (< A28) Aristoteles, Melissos, Ksenophanes, Gorgias, 977a13-b19
[1] Tanrı hakkında konuşurken, eğer bir şey varsa, onun doğmasının imkânsız olduğunu söylüyor. Çünkü oluşanın ya benzerden doğması gerekiyormuş ya da benzemezden; ama ikisi de mümkün değilmiş. Zira benzerin benzer tarafından <t>üretilmesi, onun benzeri
D17. (B24) Sextos Empeirikos, Bilginlere Karşı, 9.144
Hep (ya da bir bütün olarak) görür, hep akleder, hep işitir.
D18. (B25) Simplikios, Fizik Şerhi, 23.20
Hiç zahmetsiz sarsar aklının iradesiyle her şeyi.
D19. (B26) Simplikios, Fizik Şerhi, 23.11-12
Daima aynı yerde kalır hiç hareket etmeden,
oradan oraya dolanmak uymaz ona.
D20.
D12. (B14) İskenderiyeli Klementos, Kırkyama, 5.109.1
Ancak faniler sanıyorlar ki tanrılar doğmuş, kendilerininki gibi giyim, ses ve şekilleri varmış.
D13. (B16) İskenderiyeli Klementos, Kırkyama, 7.22.1
ama eğer elleri olsaydı boğaların < atların> ve aslanların,
ya da çizebilselerdi elleriyle ve iş bitirebilselerdi insanlar gibi,
atlar atlara, boğalar da boğalara benzer
tanrı şekilleri çizer ve bedenler yaparlardı,
her biri kendi vücuduna benzer şekilde.
D16. (B23) İskenderiyeli Klementos, Kırkyama, 5.109.1
Tanrının bir ve cisimsiz olduğunu öğreten Kolophonlu Ksenophanes, şöyle söylüyor:
Tek tanrı, tanrıların ve insanların arasında en büyüğü,
ne vücudu ölümlülere benzer ne de düşüncesi.
P22. (<A1) Diogenes Laertios 9.20
Empedokles ona bilgenin bulunamaz olduğunu söyleyince, "makul" dedi, "ne de olsa bilgeyi tanımak için bilge olmak gerek."
Ksenophanes'in uzun yaşamı⁴, tüm Yunan dünyasını kent kent dolaşıp okuduğu alaycı şiirler, Homerosçu geleneğe yönelik taşlamaları, bin dizelik ünlü Taşlamaları [Silloi], insan biçimli⁵ tanrı anlayışına yönelik eleştirileri, ilke [arkhê] olarak toprağı öne sürmesi, toprağın yerin altında sonsuza kök salması, bulutlara özel bir ilgisinin olması, hiçbir şeyin sağlam bir bilgisinin edinilemeyeceği görüşü, ortaya koyduğu bir ya da her şeye kâdir "tek tanrı," onun doğmamış ya da oluşmamış olması, onun kavraması güç bir şekilde "ne sınırlı ne sonsuz" olması, bu görüşe yöneltilen eleştiriler...
s.7