Daha sonra bazı komutan ve hanımefendilerinin; “Paşa’nın dağda ne işi var?” demelerine rağmen, ben bu görevi bütün kalbimle, isteyerek üstlenmiştim. Belki bazıları bana deli demişlerdir. Desinler, deli Anadolu’da yiğidin lakabıdır.
“Bu adamlarda (Teröristler) bir hastalık vardı, nedense yaptıkları toplantıları ve lider konuşmalarını mutlaka bu küçük kasetlere kaydederlerdi. Çok faydalandık.”
Tekrar Başbakanın konuşmalarına dönecek olursak; Avustralya’daki bir radyoda yaptığı konuşmada (2000 yılında) terörist başına “Sayın” diyor ve şehitlere kelle diye hitap ediyorlar.Kabul edilemez bir konuşma. Yıllarca önce yapılmış diyebilirsiniz. Kendisi ile Öcalan’ın kıyaslanmasına cevap olarak: “Ben bir şiir okuduğum için hapis yattım. Benimki düşünce suçudur. Sayın Öcalan’ın durumuyla benim durumum arasında hiçbir bağlantı yoktur. Sayın Öcalan orada aldığı kellelerin hesabını veriyor.” demişti.
Fikirleri de kendi gibi tarihe karışması gereken eski Türkiyeden kendini kemalist olarak niteleyen bir kişinin deli saçması düşüncelerini yazdığı kitap. Milattan öncenin düşüncelerini Kemalizm diye hala savunmuş milenyum yıllarında. Atatürkün ordusunun böyle generallerle dolu olması üzüleceğimiz bir şeydi bir zamanlar. Artık öyle değil sanıyorum. Burdan tüm generallerimize de saygılar sunarım.
Ancak bu kitaba bir yerde denk gelirseniz şöyle bir göz atıp kitabı çöplüğe atmanızı tavsiye ederim. Öyle sanıyorum ki bu hareket kudret beyin hatırası için iyi olacaktır.
Sayın Emekli Tümgeneral Kudret Cengiz’in kaleme aldığı bu kitap Cumhuriyet’in kurulduğu dönemdeki Mustafa Kemal’e karşı çıkan Köktendincilerle bugünki “Anti Kemalistler”in aynı olduğunu, din ve devlet düşmanı olduğunu çok güzel dile getirmiş. Değerli ruhun Şad olsun Kudret Cengiz, saygı ile anıyorum.