Kürşad Zorlu sözleri ve alıntılarını, Kürşad Zorlu kitap alıntılarını, Kürşad Zorlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TÜRK DÜNYASIYLA ilişkili kurumlara bakıyoruz:
-Türk Konseyi
-TÜRKPA
-Türk Akademisi
-TÜRKSOY
ve şu anda Kültür zemini açısından önde duran TÜRKSOY 'dur.
'' Türk Dünyası Kültür Başkenti '' adıyla önemli bir proje yürütülüyor....
Trump... Nevruz’un 2500 yıl önce İran’da başladığını ifade etti. Oysa Nevruz kelimesinin Farsça oluşundan yola çıkarak böyle bir genelleme yapılamayacağını ortaya koyan önemli ilmi çalışmalar var. Nitekim o dönemki İran coğrafyası Türklerin en yoğun yaşadığı alanlardan biri. Bugün de böyledir. Türkiye’den sonra en fazla Türkçe konuşulan ülke İran’dır. Ayrıca Nevruz’un kaynağının Altay dağları olduğu ve Türklerin Ergenekon’dan çıkışının 21 Mart’a yani Nevruz gününe denk geldiği kimi çalışmalarda yer almaktadır. Hatta bu yüzden Ergenekon ya da Bozkurt bayramı olarak kutlandığı da söylenir.
Aleksandr Dugin bu hususta “her türlü Turancı entegrasyon projesine set çekilmelidir. Turancı bir entegrasyon, jeopolitik Avrasyacılığın karşı tezidir. Bütün Türk mekanında yerel, özerk, kültürel eğilimleri ayrıştırmak, uluslar arasında geçimsizliği şiddetlendirmek için elden gelen her şeyi yapmaktır” demektedir.
Türkiye düşmanlarının Atatürk’ü hedef almasının sadece tarihi nedenleri olmasa gerek. Her fırsatta söylediğimiz gibi; Atatürk, Türk dünyasının çimentosudur. Türkbarometrede “Türk dünyasında kimi tanıyorsunuz?” sorusuna %77.8 ile Atatürk birinci çıkıyor.
Peki biz neden Türk dünyasını önceliyoruz?
Nasıl bir coğrafyadan ve işbirliğinden bahsediyoruz?
Söz konusu coğrafyada gerçekten bir birlik kurulabilir mi?
Ve toplumsal kültürün uyumu, ahengi Türkiye için nasıl bir öneme sahip?
Bugün Kabe’den sonra müslümanların en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan Ahmet Yesevi (türbesi) kendisinin yaptığı tahta kepçe kaşıkları satarak geçimini sağlamıştır. Belki de bazılarının Ahmet Yesevi söz konusu olduğunda burun kıvırması, kulak tıkaması bu yüzdendir.
Insanların milli/ dini hassasiyetlerini kullanarak gösteriş ve aşırılık içinde yuzenlerin adı ne gerçek bir dergahtır ne de insanlığın yansımasıdır . Orada ne islâm vardır ne de onun değerler sistemi...
Gerçekten de Nevruz, Türkiye'de belirli bir kitlenin söylemlerini sembollestirme, açıklama yapma ya da deklarasyon yayınlama zemini haline getirilmek istenmektedir..
Istanbul'da , Bahcesaray'da , Kazan'da , Bakü 'de , Semerkant'da ve daha birçok sehirde kaleme alınan bir şiir veya yazıyı, yayimlanan bir kitap ya da gazete, Türk Dünyasının büyük bölümündeki aydınlar tarafından rahatça anlaşılıp okunabiliyordu..
G.Meir’in şu sözlerini hatırlatıyor. “O gece sabaha kadar korkudan uyumadım. Sanıyordum ki Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecekler. Lakin korkulan olmadı. İşte o zaman anladım ki biz istediğimizi yapabiliriz, zira ümmet uyuyan bir ümmettir.”