Günümüzde de işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları giderek ağırlaşmakta, hak talepleri çeşitli yöntemlerle bastırılmakta, işçi ve emekçilerin örgütlenme girişimleri baskı altına alınmaktadır. Bu konuda Manisa Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde maden ocaklarında yaşanan ve 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan işçi katliamı en son yaşanan ve en çarpıcı örneklerden birini teşkil etmektedir. İşçilerin yaşamı hiçe sayılmakta, işçiler kapitalist kâr hırsına peşkeş çekilmekte, işçi katliamları kader ve doğal olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır.
“Ben günün birinde” diye sözlerine ekledi Bardina,
düşlerde yaşayan üşengeç ve miskin toplumumuzun uyanacağına ve bunca sene suçsuz, günahsız ayaklar altına alınıp horlanmasına göz yumduğu ve bunu yapanlardan hesap sormadığı için utanacağına da inanıyorum...”
“Ahlakın gücü, tarihsel ilerlemenin gücü ve düşüncenin gücü bizimledir. Düşünceler süngülerle delinemez ve yok edilemez. Bir rejime karşı ayaklanılıyorsa, bu rejimin yıkılma embriyosunu kendi bağrında taşıyor diye gerçekleşiyordur bu ayaklanma.”