Müslümanların her şeyin İslami versiyonunu ortaya koyma hırs ve çabaları, İslam'ın eklektik zayıf temelli entelektüel kurgular içerisinde silikleşmesine yol açıyor.
Meksika’daki İnka tapınaklarına çıkmak için yerli rehberlerle ( Kızılderili) yola koyulan bir grup Avrupalı arkeolog, biraz yol aldıktan sonra, yerli rehberlerin hep birlikte yere oturup beklediklerini görseler de buna hiçbir anlam veremezler. Yolculuk sonunda arkeologlardan biri, yaşlı rehbere, “ Hiç anlayamadım, niye yolculuğun ortasına öylece yere oturup saatlerce yok yere bekledik?” sorusunu yöneltince ondan dünyanın sırrını içeren şu cevabı alır; “ Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik.”
Arzu, gerçek ihtiyaç değildir. “Hoşuma gitti aldım” bugün alışverişin temek gerekçesi haline gelmiştir. “Hoşuma gitti aldım” yani “ihtiyacım yoktu ama beğendim, ona sahip olmak istedim” dürtüsünün eyleme dönüşmüş halidir bugün alışveriş.