Başkalarının gözünde var olmak için kendini göstermenin yeterli olacağına inanan bireyler, başkalarını yönlendirme becerileri sayesinde hayatta kalırlar.
Şöyle geçirdi içinden:
Bir kadının kırmızı bir elbise arzu etmesi korkunçtur; çünkü günahların ilki kadın olduğunu farketmekti ve her şey gibi bu da bir hakikatti. Günahların ikincisi, kendini ifade edebilen diğer kadınlardan biri olduğuna safça inanmaktı. Günahların üçüncüsü, aslında bir arzu duyabileceği ve bu arzuyu sonunda dile getirebileceği fikriyle kendini avutmaktı. Günahların dördüncüsü, kişinin sadece kendisi için olabileceğini fark ettiren bir arzuyu beslemekti. Günahların beşincisi, tek başına var olmayı istemekti ve günahların altıncısı, buna inanmak istediğini safça dile getirmekti. Günahların yedincisi de, KADININ BİR BİREY OLDUĞU FİKRİNİ ORTAYA ÇIKARMAKTI.
Kadın pazara gider, yemeği hazırlar ve hiç ses çıkarmazdı.
Gün boyu süren yalnızlığında ağzından hiç ses
çıkmazdı.
Ardından, bir süre düşündükten sonra genç kadın, aslında hep yalnız olduğunun farkına varmıştı; evlendiğinden beri daima yalnızdı.
Kocası olan adamın yanında sessizce oturuyordu.
Kocasıyla arasındaki hatrı sayılır mesafeyi hiç umursamadan benimsemişti genç kadın; buna karşın kendisiyle aynı kaderi paylaşan diğer kadınlar için bu mesafe tiksinti ve korku vericiydi.