Laray Polk Sözleri ve Alıntıları
Laray Polk sözleri ve alıntılarını, Laray Polk kitap alıntılarını, Laray Polk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biraz daha fazla kâr etmek için torunlarımızı kurban etmeye razı olan çılgınlar olmak mecburiyetinde değiliz.
Her yerde, her zaman !
Güçlü olanlar, işledikleri suçların cezalandırılmasını bir yana bırakın, sorgulanmasından bile kendilerini muaf kılmış durumda.
Yoksulluk, üremeyi engellememekle beraber, çocuk yetiştirmeye son derece elverişsizdir.
(Adam Smith - Wealth of Nations)
Irak’ın 2004’te ABD Deniz Kuvvetleri tarafından
bombalanan kenti Felluce’deki bebek ölümü, kanser ve lösemi vakalarındaki çarpıcı artışlar, 1945’de Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından sağ kurtulanlarda görülen bu tip vakaların sayısını aşıyor.
ABD
İş dünyasının yönettiği bir ülkede yaşamak işte bu anlama geliyor, hiçbir şeyin önemi yok. Endüstrileşmiş ülkelerde var olan sağlık sisteminin bizde olamayışı da aynı nedenledir. Ağırlığı olan insanlar, finans kurumları buna izin vermez, bu yüzden gündemde değildir.
Biliminsanları olarak, işin içindeki tehlikeler konusunda bilgimiz, dolayısıyla da bu tehlikelerin duyurulmasına ilişkin özel bir sorumluluğumuz var.
Sayfa 61 - Pauling, yaptığı nükleer maddelerin yayılmasını önleme çalışmalarıyla ilgili olarak şöyle diyordu:Kitabı okudu
Çevreyi mahvetmek için kullanılabilecek ne
varsa, nerede olursa olsun buluyorlar, büyük bir hevesle peşine düşüyorlar. Bu, türlerin ölüm fermanını imzalamak gibi bir şey.
Sayfa 14Kitabı okudu
Ama asıl konu, suçu işleyen biz kendimiz olduğumuzda ne yaptığımızdır, açıkçası temel ahlaki temellerde bizim için en hayati olay budur.
Sayfa 33Kitabı okudu
Sistemin bütünü eleştirel bir incelemeyi kesinlikle hak ediyor, çünkü hayati kararların alınması sürecinde halkın katılımı hemen hemen hiç yok.
İnsana yakışır bir yaşam umudumuz olacaksa, toplumlarımızı ve yaşamlarımızı farklı bir öncelikle örgütlemeyi öğrenmek zorundayız. Geleneksel toplumlarda çoğunlukla olduğu gibi, bizim toplumumuzda da hepimize ait olan ortak alanlara özen göstermek, çok büyük bir öncelik haline gelmelidir.
Güçlü olanlar, işledikleri suçların cezalandırılmasını bir yana bırakın, sorgulanmasından bile kendilerini muaf kılmış durumda.
Yakma çukurları ölümcül zehirlilik yaratan bir başka kaynaktır: “2003’ten bu yana, savunma şirketleri Irak ve Afganistan’daki ABD askeri üslerinin büyük
çoğunluğunda, askeri bir atık imha etme yöntemi olarak yakma çukurlarını kullandı. Bu çukurlarda, insan bedeni parçaları, plastikler; tehlikeli tıbbi malzeme, lityum pilleri, araç lastikleri, hidrolik sıvılar ve araçlar yakılır. Bu çukurlar, jet yakıtıyla, haftada yedi
gün, günde yirmi dört saat yanar vaziyette tutulur.”
Dehşet verici
Yaralıların çoğunluğunda, güçlü ultraviyole ışınlarından dolayı yanıklar oluşmuş ve merkezin iki kilometre çapı içindekilerde iki veya üç kat daha fazla yanık varmış, ki sanırım bunlar ikinci veya üçüncü derece oluyor. Üç ile dört kilometre çap içindekiler, ciltlerinde parlak kırmızı yanıklar olacak kadar yanmışlar, ama eğer bu yanıklar ultraviyole ışınlarından kaynaklanmışsa, o sırada sıcaklığı neredeyse hiç hissetmemişler. Sonra ise içi su dolu kabarcıklar ve ödem oluşmuş.
Sayfa 74Kitabı okudu
Çevreyi mahvetmek için kullanılabilecek ne
varsa, nerede olursa olsun buluyorlar, büyük bir hevesle peşine düşüyorlar. Bu, türlerin ölüm fermanını imzalamak gibi bir şey.
Ve artık, bir kenara atılamayacak, son derece aşikâr bir hayatta kalma sorunumuz var: Kalıcı nükleer savaş tehlikesi ve çoktandır yaklaşan, şuanki inkâr yolumuzda ısrar edersek çok daha şiddetlenebilecek çevre felaketi tehdidi.