Yine XVIII. yüzyılda, aynı derecede geleceği tayin edici üçüncü bir bölünme daha ortaya çıkmıştı. Sanattan alınan zevk de ikiye bölünüyordu: Güzel sanatlara özgü incelmiş zevk ile faydalı ya da eğlendirici ürünlerden aldığımız sıradan zevkler, incelmiş ya da derin düşünceye dayalı zevk, yeni bir adla, "estetik" adıyla anılır hale geldi.