Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Levent Köker

Levent Kökerİmparatorluktan Tanrı Devletine yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
41 Kişi
203
Okunma
10
Beğeni
1.415
Görüntülenme

Levent Köker Sözleri ve Alıntıları

Levent Köker sözleri ve alıntılarını, Levent Köker kitap alıntılarını, Levent Köker en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kaybetmek, sadece bir dahaki sefere daha iyi hazırlanmak ve kazanmak üzere, daha çok ve disiplinli çalışmak için bir motivasyon olarak kabul edilebilmelidir.
Bilim felsefesinin doğuşu
Felsefe, "metafizik" boyutlarından soyutlanmış bir biçimde bilimin emrine girmekte, "bilimsel dilin yaratılması için teknik bir araç" niteliğini kazanmaktadır.
Reklam
Ona göre, her insan davranışının ardında yatan fizyolojik ilke, kendini ko­rumadır. İnsan, (Antik Yunan filozofu Epikuros'un da ileri sürdüğü gibi) her zaman hazza, yaşamını sürdürücü şeylere doğru koşan, buna karşılık elemden, yaşamına zararlı olan şeylerden kaçan "bencil" bir yaratıktır. Böylece bencilliğin kökenini bilimsel olarak açıkladığını varsayan Hobbes, ahlak sorununu da bencillik görüşü doğrultusunda ele alıp, ahlaksal değerlerin göreceli olduğunu, çünkü bunların (herkese sözünü geçiren merkezi bir otoritenin bulunmadığı bir du­rumda) kişiden kişiye değiştiğini vurgular. Temel güdü in­sanın kendisini koruması olduğuna göre, bir kişinin gözünde, yaşamın korunmasına, sürdürülmesine yönelen her şey iyi, bunun karşıtı ise kötü'dür. Soruna bu açıdan yaklaşıldığında, insan için en iyi şeyin yaşam, en kötü şeyin ise ölüm olduğu ortaya çıkar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Aynı fikre sahip başka biri daha geldi aklıma
Seneca, kölelik konu­sunda çok daha ılımlı bir yol izler. Bir yandan kölelere iyi davranılmasını ister, ama öte yandan kölelik kurumunu ol­duğu gibi kabul eder.
Roma'yı çıkarıp aklınıza geleni yazıp okuyun
İktidarın tek kişinin elinde toplanmasıyla siyasetin “iflas” etmesi, zaten Roma’da hiçbir zaman gelişememiş olan siya­sal düşüncelerin büyük ölçüde ortadan kalkmasına neden oldu.
Ona göre özel mülkiyet yasaldır, yani doğal yasalara uygundur. Dolayısıyla “toprak yasaları (toprak re­formu yasaları) çıkarmaya kalkışanlar, devletin temellerini sarsmakta... ve mülkiyet haklarına saygı gösterilmediğinde altüst olan adaleti yok etmektedirler... Herkese özel mülkü üzerinde tam ve mutlak tasarruf hakkını sağlamak devletin ve toplumun en başta gelen görevidir.” Böylece Cicero, özel mülkiyeti John Locke’tan yüzyıllar önce bir doğal hak olarak algılamakta ve en ılımlı bir toprak reformu girişimi­ni bile adalete, eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle baştan mahkûm etmektedir.
Reklam
Diyanet işleri başkanının vaazı gibi
İsa, yoksullara ve ezilenlere şöyle seslenir: “Ne mutlu size fakirler; çünkü Allahın melekûtu sizindir. Ne mutlu size, şimdi aç olanlar; çünkü tok olacaksınız. Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar; çünkü güleceksiniz. İnsanoğlundan dolayı insanların sizden nefret edecekleri ve sizi ce­miyetlerinden ayıracakları, size hakaret eyleyecekleri, adınızı kötü diye yayacakları vakit, ne mutlu sizlere! O günde sevinin ve sevinçten sıçrayın; çünkü, işte gökte karşılığınız büyüktür; çünkü onların babaları da peygamberlere böyle ederlerdi..."
Sayfa 119Kitabı okudu
Polybios
"Kitleleri denetim altında tutabilmenin tek yolu, onların kafalarında böylesine saklı (dinsel) korkular ve karanlık görüntüler yaratmaktır."
Sayfa 24 - İmgeKitabı okudu
“Kitleleri denetim altında tutabilmenin tek yolu, onların kafalarında böylesine saklı (dinsel) korkular ve karanlık görüntüler yaratmaktır.”
Sayfa 37 - PolybiosKitabı okudu
Cicero
Çünkü, "tanrılar insanlara yurt olarak dünyayı vermişlerdir" ve "her insan bir dünya yurttaşıdır."
Sayfa 41 - İmgeKitabı okudu
Reklam
Sistemleştirme
Teorinin öğreticiliğinde yürütülmeyen araştırma gereksiz, verilerin destekleyemediği teori ise boştur.
'' Kitleleri denetim altında tutabilmenin tek yolu, onların kafalarında böylesine saklı ( dinsel) korkular ve karanlık görüntüler yaratmaktır.'' Böylece Polybios, tıpkı Nomoi'daki Platon gibi, aklı dinlemeye yetenekli olmayan (kendi deyişiyle, filozof olmayan) insanların en ilkel duygularına seslenerek kolayca yöneltilebileceklerini belirtmekte ve Roma hakim ideolojisindeki dinsel yönün önemini vurgulamaktadır.
Etkisi devam eden bir anlayış
İmparatorluk kültü kurula­rak Roma birliğinin tartışılmaz güvencesi ve simgesi olarak kabul edilen imparatora tapma şeklinde yeni bir Roma dini belirir.[80] Bu din, kısa sürede İtalya’ya ve bütün eyaletlere yayılır; farklı dilleri, dinleri, inançları, halkları imparatora tapınma altında birleştirerek kaynaştırıcı bir ideoloji işlevi­ni görmeye başlar.
Cicero’nun evrensel devlet düşüncesi, Roma’nm em­peryalist ideolojisine sağlam bir temel kazandınr. “Halkı­mız bağlaşıklarını koruyarak bütün dünyanın efendisi ol­du” diyen Cicero, hemen ardından emperyalizmi meşrulaştırmaya yönelik şu düşüncelere yer verir: Bütün insanla­rın Roma’nın hükmü altına girmeleri doğrudur; çünkü Ro­ma, doğal yasaları uyguladığından adaletin ta kendisidir. Fethettiği ülkelerde yaşayan insanlar için yararlı olmakta, onların kötü davranışlarda bulunmalannı engellemekte, yasalan egemen kılıp adil bir düzen kurmakta ve barışı sağlamaktadır.
Çünkü siyasette tek belirleyicinin silahlı güç olduğunun ortaya konulup kabul edilmesi sonucunda, gerçekte bu gücün ta kendisi olan ordunun, yani orduyu elinde bulunduran kişi ya da kişilerin anayasayı hiçe sayarak siyasal iktidara sahip olmaları kaçınılmaz sonuçtu.
Sayfa 31 - İmgeKitabı okudu
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.