Levent Köker

Levent Kökerİmparatorluktan Tanrı Devletine yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
41 Kişi
203
Okunma
10
Beğeni
1.414
Görüntülenme
İlk kez Aristo, rejimlerin dayanıklılığı üzerindeki gözlemlerinde demokrasiyi incelerken belittigi üzere, demokrasinin ancak orta sınıfların çoğunlukta olduğu, dolayısıyla gelir dağılımının büyük eşitsizlikler içermediği toplumlarda istikrar kazanabildiğini öne sürmüştü.
271 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Din ve Politika dersimin kapsamında okumamış olsam galiba açıpta okumazdım. Bazen zorunlu okumaların çok şey kattığını düşünüyorum. Kitap Roma imparatorluğunun nasıl bir imparatorluk olduğunu, hristiyanlıkla tanışmalarından sonra nasıl şekillendiklerini anlatan ve içinde daha bir çok detayın yer aldığı ama bazı noktalarda tekrarın olduğu bir kitap ilgililere tavsiye edilir.
İmparatorluktan Tanrı Devletine
İmparatorluktan Tanrı DevletineMehmet Ali Ağaoğulları · İmge Kitabevi · 201377 okunma
Reklam
liberal devletin süreç içinde demokratikleşmesi, kapitalizmin doğal sonucu olmaktan çok, kapitalizmin rahatsız ettiği kitlelerin sisteme karşı mücadelelerini engelleyebilecek bir çözüm olarak, kapitalizmle "halkın siyasal hayata aktif katılımı" alanında demokrasi arasında gerçekleşmiş bir uzlaşmanın ürünü olmuştur. kısaca ifade edilecek olursa; kapitalizm, doğası gereği demokratik değil, otoriterdir.
Bilim felsefesi, farklı bilimsel disiplinlerin sorunlarını çözmeye yönelik bir üst dil olarak 'mantık' kurallarını araştıran bir biçimde bilimin hizmetkârı haline gelmiştir.
Sayfa 32
136 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İki Farklı Siyaset - Levent Köker
Siyasal bilimlerin doğasına dair bir inceleme içeren bu kitap, iki bölümden oluşuyor: Birinci bölüm, Bilimcilik ekseninde gelişen liberal-demokrasi; yani, pozitivist siyasal bilimlerin doğası (i); İkinci bölüm, bu pozitivizme tepki olarak gelişen liberal-demokrasi eleştirileri; yani, eleştirel siyaset teorileri (ii). Bu kitabı okumadan önce sosyal bilimler, bilgi felsefesi, karşılaştırmalı-siyaset ve demokrasi kuramları hakkında bilgi sahibi olmanız lazım. Özetle, siyasal bilimlerle ilgilenmeniz lazım. (Zaten yazarın kendisi de siyaset-bilimci.) Aksi takdirde, önemli paragrafları anlayamazsınız. Şahsen yazarın konu dışına çıkmaması, açık ve duru bir Türkçe ile olan biteni anlatması sebebiyle, bu kitabı çok beğendim. (Bu kitap neden düşük puan almış, bunu anlayamadım.) Vaktim olursa bir kere daha okurum. Puan olarak, 10/10 veriyorum. Siyasal bilimler üzerine okuma yapanların bu kitabı kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
İki Farklı Siyaset
İki Farklı SiyasetLevent Köker · Dipnot Yayınları · 201924 okunma
İnsan, doğal olarak kendisi için zayıf, başkaları için ise kötüdür. Hobbes, Aristoteles'in tam karşıt kutbunda yer alarak, insanın doğuştan toplumsal olmadığını, doğal olarak toplumsallık eğilimine sahip bulunmadığını savunur. Ona göre, insanın toplumsallığı, arılar ya da karıncalardan farklı olarak, doğal bir biçimde belirmez, ama sonradan kazanılır. [46]
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Ona göre, her insan davranışının ardında yatan fizyolojik ilke, kendini ko­rumadır. İnsan, (Antik Yunan filozofu Epikuros'un da ileri sürdüğü gibi) her zaman hazza, yaşamını sürdürücü şeylere doğru koşan, buna karşılık elemden, yaşamına zararlı olan şeylerden kaçan "bencil" bir yaratıktır. Böylece bencilliğin kökenini bilimsel olarak açıkladığını varsayan Hobbes, ahlak sorununu da bencillik görüşü doğrultusunda ele alıp, ahlaksal değerlerin göreceli olduğunu, çünkü bunların (herkese sözünü geçiren merkezi bir otoritenin bulunmadığı bir du­rumda) kişiden kişiye değiştiğini vurgular. Temel güdü in­sanın kendisini koruması olduğuna göre, bir kişinin gözünde, yaşamın korunmasına, sürdürülmesine yönelen her şey iyi, bunun karşıtı ise kötü'dür. Soruna bu açıdan yaklaşıldığında, insan için en iyi şeyin yaşam, en kötü şeyin ise ölüm olduğu ortaya çıkar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Sözcük ya da kavram, görüngünün simgesidir; bir başka dey­işle, nesnenin kendisinin değil, bizim nesneyi algılama şek­limizin simgesidir. Maddeler dünyasında da, düşünce evreninde de, her şey devinimdir ve devinimlerin arasındaki ilişkilerdir. Her olan şey, (neden-sonuç ilişkisi biçiminde) gerekli olarak olmuştur. Akıl, sözcükler üzerindeki gerekli mantıksal (lojik) bir hesaptan başka bir şey değildir. Rasyonel hesap, teleolojik hesaptır; yani geleceği düşünerek gücün (erkin) araçlarını insana veren hesaptır.
Sayfa 178 - HobbesKitabı okudu
İnsan, sözcüklerle bu her iki zihinsel söylemi sözel söyleme dönüştürüp, bulmuş olduğu neden-sonuç ilişkilerini beynine kaydeder ve bunları evrensel ilkeler, genel yasalar şeklinde sunar. Bu düzeyde, tam olarak rasyonel (akılsal) bir hesapla karşı karşıyayız demektir. Bu bakımdan aklı oluştu­ran, insanın uğraşı ve ustalığıdır. Aklın alanı; genel ve sürekli hakikatleri hesaplamayı, bir başka deyişle yasaları ortaya koymayı kapsar. Gerçekte rasyonel düşünce, teleolojik (ereksel) bir hesaptır; yani bazı araçların seçiminin ve düzenlenmesinin, belli amaçlara ulaşmak için yapılmasıdır. Hobbes için bilimsel bilgi ya da bilim, budur işte.
Sayfa 177Kitabı okudu
Hobbes'a göre akıl, kendil­iğinden hiçbir hakikati içerrnez; düşünceden deneye gidiş gelişlerle biçimlenip, bir düzene girer.
Sayfa 175Kitabı okudu
Resim