İskandinavya'da, zaman içerisinde kaybeden hoşnutsuz küçük şeflerin (ve adamlarının) sayısının artmasına yol açan yeni krallıklar kuruluyordu. Gelişen denizcilik imkânları da ülke dışı girişimleri her zamankinden daha kolay hale getirdi. Buna ek olarak, Avrupa'nın birçok yerinde (özellikle Britanya Adaları'nda) siyasi bir istikrarsızlık mevcuttu. 8. yüzyılın ikinci yarısında (belki de 760'lar veya 770'ler gibi erken bir tarihte) yoğunluğu giderek artan saldırılar başladı ve sonunda Kıta Avrupası'nın ve Britanya Adaları'nın büyük bir bölümünün ele geçirilmesi ile sonuçlandı.