Lewis Mumford

Tarih Boyunca Kent yazarı
Yazar
8.0/10
14 Kişi
62
Okunma
22
Beğeni
3.912
Görüntülenme

Lewis Mumford Gönderileri

Lewis Mumford kitaplarını, Lewis Mumford sözleri ve alıntılarını, Lewis Mumford yazarlarını, Lewis Mumford yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmişi anlayacak vaktimiz yoksa , geleceği kontrol edecek ferasete de sahip olamayız; zira geçmiş bizi asla terk etmez, gelecek ise halihazırda buradadır.
Sayfa 46
kent son beş bin yıl içinde birçok değişim geçirmiştir, daha başka değişiklikler de mutlaka gelecektir. Ama zorunluluğunu acilen hissettiren yenilikler fiziksel donanımın ya- yılmasına ve mükemmelleştirilmesine bağlı değildir. Kültürün kalan organlarını biçimsiz banliyö tozu içine dağıtan otomatik elektronik aygıtların sürekli çoğaltılmasınaysa hiç mi hiç bağlı değildir. Tam tersine, önemli ilerlemeler sadece, sanat ve düşüncenin kentin merkezi in- sani kaygılarına uygulanmasıyla ve bütün varlıkları kuşatan kozmik ve ekolojik süreçlere yepyeni bir bağlılık duyulmasıyla gerçekleşecektir. Kentte, uzun zamandır görmezden gelinen veya bastırılan anaç özellikleri, hayatı besleyen işlevleri, özerk faaliyetleri, ortak yaşamsal bir- likleri yeniden ortaya çıkarmalıyız. Zira kent sevginin bir organı olmalıdır; kentler için en iyi ekonomi insanın özeni ve kültürüdür.
Sayfa 691Kitabı okudu
Reklam
Aydınlanma sonrası Batı düşüncesine çok benziyor
Eski bir Mısırlı yazman kentlerin henüz yeni kurulduğu zamanlarda kenti kuran kişinin görevinin, "tanrıları tapınaklarına sokmak" olduğunu anlatır bize. Gelecekteki kentin görevi de bun- dan pek farklı değildir: Görevi, insanın en üst çıkarlarını bütün ſaaliyetlerinin merkezine yerleştirmek; insanın bölünmüş kişiliğinin parçalarını birleştirmek; yapay olarak parçalarına ayrılmış insanları (bürokratları, uzmanları, "eksperler"i, kişilikten arındırılmış görevleri yerine getirenleri) tam insan haline getirmek; organik ortaklık ve ideal amaçların yokluğu, mesleki farklılaşma, toplumsal ayrımlaşma, kabilecilik ve milliyetçilik yüzünden oluşmuş hasarları onarmaktır.
Sayfa 688Kitabı okudu
Belli açılardan ortaçağ kenti, daha önceki kent kültürünün başaramadığı şeyleri başardı. İlk kez, bir kentin sakinlerinin çoğu özgür insanlardan oluşmaktaydı. Yahudiler gibi özel gruplar hariç, kent sakiniyle yurttaş eşanlamlı sözcükler haline gelmişti. Dış denetim artık, her loncanın ve birliğin üyelerinin uyguladığı özyönetim ve özdisiplin unsurlarını da içeren bir iç denetim konusu haline gelmişti. Egemenlik (dominium) ve topluluk (communitas), örgütlenme ve birlik kurma, hepsi birbiri içinde erimişti. Yerel çıkarlarda ve projelerde böylesine farklılıkların yaşandığı şartlar altında böylesi bir dinsel amaç birliğinin kurulması Mısır'ın büyük hanedanları döneminden beri görülmemişti. Kentin toplumsal yapısı hiyerarşik bir yapı olarak kalmasına rağmen, serflerin de özgür yurttaş olabileceği gerçeği sınıflar arasındaki biyo- lojik kökenli her türlü tecriti ve toplumsal hareketliliği büyük ölçüde canlandırdı
Sayfa 397Kitabı okudu
İtalya ve Fransa'da eski gelenekler etkileri azalsa da hiçbir zaman tümüyle yok olmadı; tıpkı bu hayatın içinde alttan alta devam eden pagan etkisi gibi. Bu alt akıntı öyle güçlüydü ki, Roma dünyasında tanıdık bir sima olan siyah ve beyaz Venüs heykelleri, daha sonra siyah ve beyaz Bakire Meryem resimlerinde tekrarlanacaktı. XII. yüzyıl Rönesansı olarak adlandırılan şey aslında psikolojik anlamda hiçbir zaman yer değiştirmeye uğramamış veya yok olmamış bir şeyin bilinç düzeyinde yeniden fark edilmesinden ibaretti.
Sayfa 312Kitabı okudu
Roma Uygarlığı
Hem siyaset, hem de kentçilik açısından değerlendirildiğinde Roma nelerden kaçınılması gerektiği konusunda bir örnek olma özelliği- ni hâlâ koruyor. Roma tarihi, hayat yanlış yönde seyrettiği zaman in- sanı uyarıcı bir dizi klasik tehlike sinyali sunar. Nerede insanlar boğucu kalabalıklar halinde bir aradaysa, nerede kiralar fahiş biçimde yükselir ve barınma koşulları kötüleşirse, nerede uzak toprakların tek ta- raflı sömürüsü yakın çevrede denge ve uyuma ulaşmaya yönelik bas- kıyı ortadan kaldırırsa, orada Roma binalarının geçmiş örnekleri, san- ki bugün geri gelmiş gibi, neredeyse otomatik olarak yeniden ortaya çıkar: Arena, çok katlı kira evleri, kitlesel müsabaka ve gösteriler, futbol maçları, uluslararası güzellik yarışmaları, reklamlar sayesinde her yerde görünür hale gelen striptiz, duyuların seks, içki ve şiddet yoluyla sürekli uyarılması - hepsi de tam anlamıyla Roma tarzında. Aynı şekilde hamamların çoğaltılması, geniş asfalt otoyollarına yapılan aşırı harcamalar ve her şeyden önemlisi de, büyük teknik donanımlarla icra edilen son derece kısa ömürlü şeylere gösterilen yoğun kolektif ilgi de bu Roma tarzına uygundur. Ahlâkı bozuk iktidarın büyümesi ve haya- tın küçülmesi sonun yakın olduğunun habercisidir. Bu belirtiler çoğaldığı zaman Nekropolis yakında demektir, henüz tek bir taş devrilme- miş olsa bile. Zira barbarlar çoktan kenti içeriden ele geçirmiştir. Cel- latlar gelin! Gelin akbabalar!
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
171 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.