Leyla Coşan

Leyla CoşanTanrım Bizi Türklerden Koru yazarı
Yazar
8.2/10
12 Kişi
39
Okunma
4
Beğeni
2.393
Görüntülenme

Leyla Coşan Gönderileri

Leyla Coşan kitaplarını, Leyla Coşan sözleri ve alıntılarını, Leyla Coşan yazarlarını, Leyla Coşan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
martin lutherin yazdığı türklere karşı ev duasından
Onlara karşı işlediğimiz tek günah, bizlerin seni, Tanrı Baba, adil ve tek olan Tanrı’yı, ve senin sevgili oğlun, bizim Yüce İsa’mızı, ve Kutsal Ruh’u, ebedî Tanrı olarak saymamız, inanmamız ve kabul etmemizdir. Evet onlara karşı işlediğimiz günah budur. Ama seni inkar etmiş olsaydık eğer, Şeytan, dünya, Papa ve Türk bizi rahat bırakırlardı. Senin sevgili oğlunun da söylediği gibi: ‘Siz dünyadan olmuş olsaydınız, dünya kendinin olanı severdi vs.’
Sayfa 370Kitabı okudu
Luther, Türklere karşı savaşan Hristiyanlara şöyle bir uyarıda bulunmaktadır: “Ve siz Türklere karşı sefere çıkıyorsanız eğer, emin olunuz ve şüpheye düşmeyiniz ki, etten ve kandan olan, yani insan olanlara karşı savaşmıyorsunuz. (…) Biliniz ki, siz büyük bir şeytan ordusuna karşı savaşıyorsunuz; çünkü Türk’ün ordusu aslında şeytanın ordusudur.”
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Franck’a göre bulunulan zor durum ve savaş hazırlığı sürecinde insanların yapabilecekleri yegâne şey ise yürekten dua etmektir. Çünkü inançsız olan Türklere karşı sadece savaşmakla zafer elde edilemez. Türkler salt beden ve kanlarıyla savaşmamakta, aynı zamanda kötü ruhların yardımıyla da savaşmaktadırlar. Böyle olunca da Hristiyanlar sadece bedenlerini ortaya koyarak zafer elde edemezler. Zafer elde edilmesi için hem bedensel hem de dinsel güçlerle, maneviyatla savaşılmalıdır.
Sayfa 181Kitabı okudu
Hristiyan dünyası hem Tanrı’nın, hem de insanların düşmanı olarak kabul edilen ve büyük bir şiddetle hem karadan hem denizden, hem ateş hem de kılıç ile saldıran ve Tanrı’ya hakaret eden Türk düşmanından Tanrı tarafından korunmalıdır. Bu isteğin akabinde kendilerini kuzu olarak nitelendiren Hristiyanlar, kurt olarak adlandırılan Türklerin eline teslim edilmemeleri için Tanrı’ya yakarırlar. Ondan, öksüz olan kullarını böylesine “zalim bir düşmandan” ve Hristiyanlığın tüm düşmanlardan koruması ve himayesi altına alması istenir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Luther’in çocuklara verdiği öneme daha öncesinde değinilmişti. O aynı önemi Türklere Karşı Duaya Çağrı adlı metninde Hristiyan kadınlarına da vermekte ve evli kadınların esir düşmeleri halinde ne yapmaları gereği konusunda tavsiylerde bulunmaktadır. Buna göre Türkler tarafından esir alınan, Türkiye’de yaşamak zorunda kalan ve Türk erkekleriyle aynı sofrayı hatta yatağı paylaşmak mecburiyetinde olan kadınlar sabırlı olmak zorundadırlar. Çektikleri acılardan dolayı ümitsizliğe kapılmamalarını tavsiye eden Luther, düşmanın bedenlere zarar verebileceğini, ancak yürekte var olan inanca dokunamayacağını vurgular. Diğer bir deyişle esir düşen bedenlerdir, inanç değil. İlginç olan Luther’in esaretteki kadınlara bir anlamda boyun eğmelerini tavsiye etmesidir. Bu da aslında göstermektedir ki esir alınan kadın ya da çocukların düşmandan kurtulma ihtimalinin yok sayılmasıdır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Bavyera Dükü V. Wilhelm, Şubat 1596 yılına ait talimatnamesidir
Talimatnamede günahı, özellikle sövgüyü, bağırmayı ve şikayeti, metres edinmeyi, evlilikte sadakatsızliği,, ahlaksızlığı, kumarı, içki içmeyi yasaklamakta ve bunları (kişi, sınıf ayrımı yapmaksızın) en ağır şekilde cezalandıracağını beyan etmektedir. Dük bu tür günahlardan ötürü Tanrı’nın ceza olarak Hristiyanlığın ezelî düşmanı olan Türkü gönderdiğini dile getirmektedir. Tanrı’nın öfkesini dindirmek için sabah akşam “Ave Maria” duasının okunmasını, ayrıca öğlen saatlerinde Türk çanlarının çalmasıyla birlikte insanların, ister sokakta ister evde olsun, diz çökerek dua etmesi, atlıların, ya da at arabalarında bulunanların durması, atlarından inmesi ve aynı şekilde dua etmesi emredilir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
1579-1597 yılları arasında Bavyera Dükü olan V. Wilhelm’in talimatnamesidir
Bir sayfadan oluşan metin, 12 Kasım 1593 yılında Münih’te basılmıştır. Dük, ezelî düşman olan Türk’ün, birçok kaleyi ve bölgeyi ele geçirdiğini ve oralardaki Hristiyanları öldürdüğünü ya da esarete götürdüğünü belirttikten sonra, zor durumlardaki Hristiyanları düşünerek, insanların evde, sokakta, ya da düğünlerde dans, müzik, ıslık çalma gibi her türlü dünyevi zevkten, uzak durmalarını emreder. Talimatnamede buna uymayanlara para veya hapis cezası verileceği vurgulanır. Ayrıca öğlen saat 12.00’de manastır, şehir, pazar yerleri ve köylerde Türk çanlarının çalınması ve insanların kiliseye giderek dua etmesi emri verilir.
Sayfa 160Kitabı okudu
16. yüzyılda duaların Almanca’nın yanı sıra Latin dilinde de okunması, sıradan insanların ise bu dile vâkıf olmaması, Türk tehdidine karşı uyarma söz konusu olduğunda büyük bir sorun olarak algılanmaktaydı. Bunun giderilmesi için öncellikle Alman dilinde dua ve vaazlar yazılmaya başlanır ve böylece hedef kitleye daha kolay ulaşılması hedeflenirdi.
Sayfa 158Kitabı okudu
türklere karşı yazılan çocuk dualarında bir diğer amaç hakkındadır.
Dualar çocuklara yetişkinler tarafından okunduğuna ve öğretildiğine göre, söz konusu eleştiriler en çok onlara, günahlarına ve Tanrı’yı kızdıracak yaşam biçimlerine yöneliktir. Böylece bu tarz çocuk dualarında ebeveynler, daha genel bir ifadeyle yetişkinler sorumsuz davranış ve yaşamlarından dolayı çocuklarının ilerde muhtemel olarak yaşayacakları acılardan sorumlu tutulurlar. Burada manipulatif ve provokatif bir yaklaşım söz konusudur. Bu duaları duyan ya da öğrenen çocuklar ayrıca ebeveynlerine hesap sorabilecekler ve neden Tanrı’nın isteği doğrultusunda yaşamlarını sürdürmediklerini merak edebileceklerdir.
Sayfa 138Kitabı okudu
martin lutherin yazdığı türklere karşı çocuk duası.
“Tanrım yardımcı ol bize sözlerinle Papa’nın ve Türklerin cinayetini engelle Senin oğlun olan İsa’yı İsterler senin tahtından indirmeyi”.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Almanya’nın birçok şehrinde çocuklara hitaben Türk duaları yazılır ve öğretilirdi. Korkunun çocuklara kadar indirgenmesi ve onların bu sorunlara dahil edilmesi, dönemi tanımlanabilmesi ve anlaşılabilmesi açısından son derece önemlidir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Luther çocukların Türklere karşı ettiği duaların siperlerden, tüfeklerden ve tüm hükümdarlardan daha etkin olacağına inanmaktadır”.
Sayfa 128Kitabı okudu
Papa V. Pius kutsal Meryem’in müdahalesi sayesinde elde edildiğine inandığı İnebahtı Deniz Savaşından dolayı 7 Ekim’i, anma günü olarak ilan etmektedir. Türk tehdidi, tıpkı veba gibi, kader olarak algılanmaz, tam aksine insanların kendi hatalarından dolayı Tanrı tarafından verilen bir ceza gibi düşünülür.
Sayfa 119Kitabı okudu
türk çanları.
Türklerin tehdidine karşı çalınan çanlar Almanlar tarafından “Türk çanları” olarak adlandırılmıştır. “Türk çanları” ilk kez Papa III. Calixt (1378-1458)tarafından 29 Haziran 1456 yılında Mora’nın Türklerin eline geçmesi ve Avusturya’nın Türkler tarafından tehdit edilmesini hatırlamak amacıyla çalınır. Bunun için Papa tüm kiliselerde öğle saatlerinde bir veya birkaç kez çanların Türklere karşı çalınmasını talep eder. Bazı yörelerde bu uygulama daha önce başlatılmıştır. Örneğin 1399 yılında Wolfram von Prag adlı başpiskopos Türklerin Hristiyanları yenmesi ve bunun anımsanması dolayısıyla her Cuma günü saat 09:00’da (Hz. İsa’nın ölüm saatinde) çanların çalınmasını ve insanların bütün işlerini bir kenara bırakarak dua etmelerini emreder. Hem Protestan hem de Katolik kilisesi, düzenli olarak çalınan çanlar ve beraberinde edilen dualar sayesinde herkesin, her gün, bu tehdidi hatırlamasını sağlamaktaydılar. “Türk çanları” uzun dönemler boyunca insanların belleklerinde yer eder ve çanların çalınması Türk tehdidi ile ilişkilendirilir.
Sayfa 100Kitabı okudu
osmanlının avrupadaki fetihlerinin almanya düşünce hayatına yansıması.
15. ve 16. yüzyılda Papalık büyük ölçüde dünyevi ve uhrevi bir güç olmaktan çıkar. İstanbul’un fethi ve sonrasında Türkler tarafından elde edilen zaferler Alman toplumunun Papalığa olan inancını sarsar. Toplanan vergilere rağmen, Türklere karşı ciddi girişimlerin olmaması ve vergilerin buna karşın arttırılması, Alman toplumunda Papa’nın insanları sömürdüğü ve aldattığı düşüncesinin yayılmasına neden olur. Bu koşullar altında dinî düzen toplum tarafından sorgulanmaya başlanır ve özellikle teologların reformasyon talepleri artar.
346 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.