Liah Greenfeld

Liah GreenfeldMilliyetçilik Moderniteye Giden 5 Yol yazarı
Yazar
4.5/10
2 Kişi
25
Okunma
4
Beğeni
973
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Prof.Dr.; Sosyoloji
Doğum:
Vladivostok; Rusya -, 1954

Okurlar

4 okur beğendi.
25 okur okudu.
5 okur okuyor.
33 okur okuyacak.
5 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kendini Bil
Depresyona(ve bütün diğer şizofreni biçimlerine) yakalanmamanın tek yolu açık, sarsılmaz bir kimlik sahibi olmaktır -yani, kadim "Kendini bil " ilkesine uymaktır. Modern, anomik bir toplumda böyle bir kimlik geliştirmek eğitim meselesidir.
Sayfa 335Kitabı okudu
"Kıyaslarsak Osmanlı İmparatorluğu'nun yine Müslümanlarla öteki iki tektanrıcı din mensuplarının temel eşitsizliğine dayanan hoşgörü politikası olumlu biçimde asil ruhluydu. Koruma altındaki Hristiyan ve Yahudiler (zımmi) aşağı görülüyor, özel vergilere tabi tutuluyor, önemli kamu görevlerine gelmelerine izin verilmiyor ve Müslümanlara göre belli mevkiler için daha fazla ödeme yapıyor olsalar da, kendi haline bırakılıyorlardı. Bu rejimi yurttaşlık kavramı bakımından değerlendirirsek, Müslüman olmayanlar gerçekten de ikinci sınıf yurttaştı ama onlar ortaçağ boyunca Hristiyan Avrupa'daki Yahudi cemaatleri gibi sürekli korku içinde yaşamıyorlardı."
Reklam
Ahenkli Eşitsizlik
Gel gör ki, bundan yalnızca bir yüzyıl önce, Fransız aydınlanmasının önde gelen aydınları, Ansiklopedi'nin yazarları "ahenkli Eşitsizlik" hakkında övgü dolu sözler ediyordu ve soyluluğa on beş sayfa ayırırken, halka yalnızca iki sayfa yer veriyorlardı.
Eşitlik Fikrinin Ortaya Çıkışı
Tarihsel açıdan o kadar eski sayılamayacak on sekizinci yüzyılın sonunda, eşitlik fikri insanlığın büyük çoğunluğu için garip ve yabancıydı. Bugün ise bu fikir çoğunluğa doğal görünüyor. Bu fikir nereden çıktı? Neden çabucak ikna olduk? Zihinlerimizdeki bu hakiki devrimi neye borçluyuz? Yanıt, Milliyetçiliktir.
On yedinci yüzyılda Fransa ekonomik meselelerden başka alanlarda da İngilizleri taklit ediyordu; bu taklitçilik biçiminin en bariz örneğini Royal Society'den sadece dört yıl sonra ve kıyaslandığında çok az bir hazırlıkla kurulan Academie des Sciences oluşturur. Ancak en tuhaf taklit ise 1 656 yılında Paris'in güneyindeki Bicetre hapishanesinin bir koğuşunun delilere ayrıldığı bir kamu hastanesine dönüştürülmesiydi. Bu yeni Fransız kurumu, tıbbi bir kurum olarak dünyanın ilk hastanesi olan Londra'daki Bedlam'ı örnek almıştı; Bedlam 1 550 ortalarında, hatasız tanımlanması gereken zihinsel hastalıklardan kaynaklanan kamusal sağlık sorunlarıyla özel olarak ilgilenmek üzere kurulmuştu. Delilik işlevsel bir zihinsel hastalıktı; birkaç yüzyıl sonra biz onu şizofreni ve duygu-durum [afektifl bozuklukları çatısında kabul edeceğiz . On yedinci yüzyılda İngiltere'yi ziyaret eden Fransız seyyahların uğrak yerlerinden biri de tartışmasız Bedlam'dı. O tarihte başka hiçbir yerde görülmeyen ve aslında "İngiliz illeti" adı verilen delilik, İngiltere'de merak edilen şeylerden biriydi. Fransa'da on sekizinci yüzyılın sonuna kadar böyle bir hastalık bilinmiyordu. Bir hapishanenin mevcut olmayan bir hastalığa yakalanmış insanlar için bir hastaneye dönüştürülmesini, ancak İngiliz olan her şeyin ayrım gözetilmeksizin takdir edilmesi açıklayabilirdi. Paris 'in kendi Bedlam'ı olmalıydı. O zamanın Fransızları İngiltere'nin bir hastalığı tek başına sahiplenmesinin haksızlık olacağını düşünmüş müydü acaba?
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
752 syf.
·
Puan vermedi
746 sayfalık araştırma, derin mi derin, geniş mi geniş... Kolay okunan fakat [birçok kitap için geçerli olan] altyapı olmadan ipun ucu kaçırılacak kitap. Çok fazla parantez, fazla açıklama yoruyor. Okunur mu? Evet.
Zihin Modernlik Delilik
Zihin Modernlik DelilikLiah Greenfeld · Alfa Yayınları · 03 okunma