Kayıp Dostlar Kitabı… beni hiç beklemediğim yerden vurdu normalde 2 arkadaşın hikayesini beklerken tamamen farklı eski zamanlarda sırf siyahi diye kaçırılan,köle yapılan insanların hayatına gün ışığı olmuş bir kitap olduğunu gördüm.
Ana kahramanlarımızdan Benedette Silva bir stajyer öğretmendir ve staj yaptığı okul da vasat ötesi,ilgilenilmeyen,umutsuz bir okuldur. Durdan sustan anlamayan bir sınıfı olan Benedette çocukların alışması için bir sürü şey yapar bunları yapmak için de kitapları kullanmak isteyen Benedette bir kütüphane keşfeder ancak keşfettiği bu kütüphane sayesinde geçmişe yolculuk yapar ve sıkıntı yaşayan bir çok insanın sıkıntısını öğrenir bu şekilde de Hannie ile tanışmış olur.
Hannie ise siyahi bir köledir. Aslında kölelik kalkmıştır ancak kölelikten farklı yapabilecekleri bir şey kabul edilicekleri bir meslek olmadığı için köleliğe devam eden Hannie ailesini bulmak için 2 kız ile birlikre bir maceraya çıkar ve maceranın sonunda ailesini bulur.
Bu yazarın okuduğum ikinci kitabı. Daha önce "Nehir Kuşlarının Şarkısı" kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Şimdi ise "Kayıp Dostlar Kitabı'nı" okudum.
Kayıp Dostlar Kitabı: kölelik ve köleliğin kaldırılmasından sonraki süreçten, oradan oraya savurulan, alınıp satılan insanlardan bahseden..
Geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen..
Birçok olayın içiçe geçtiği...Kimi zaman durağan kimi zaman tempolu ilerleyen..
İçerisinde; aile bağları, sırlar, arkadaşlık ilişkileri, aşkın bahsedildiği.. Acılar, kayıplar yaşansa da umut etmemiz ve azimli olmamız gerektiğini anlatan..
Altı çizilecek nasihatler veren.. Güzel ve anlamlı bir kitaptı. Hatta kitabın son satırlarını okurken acaba bu kitabın devamı gelebilir mi diye düşünmedim de değil.
Çevirisi akıcı idi. Yalnız bazı yabancı kelimelerin ve cümlelerin(Fransızca) çevirisi yapılıp dipnot olarak verilse idi, daha iyi olurdu diye düşünüyorum. O da nazar boncuğu olsun.
Kisacası ben kitabı beğendim.Tavsiye ederim. Sevgiler...
Bu nasıl bir kitaptı böyle? Gercek mi tüm yaşananlar? İnanmıyorum, inanmak istemiyorum. Para uğruna bir insan bu kadar vicdansız olamaz! Sayfalar ilerledikçe çöktüm, darmadağın oldum. O kadar acıyı nasıl kaldırır bir insan. Bir çocuk. Çocuklar. O çocukların çığlıkları, bir kılıç misali deldi geçti kalbimi. Miniklerin yalvarışlarını, sefaletlerini,