gerçek şu ki öğretmenlikte hiç de iyi değildim, gerçek şu ki işe bir türlü alışamadım, asla rahatlayamadım, gerçek şu ki her dersten önce sahne korkum olurdu, *Onlarda bende olmayan ne var? Cesaret* ve kendimi hep sahtekâr gibi hissederdim
gercek şu ki öğetmek işin en iyi kısmıydı, gerçek şu ki yönetim ve e-postalar ve kayıtlar ve kurullar ve toplantılar ve tüm o güya meslek sevgisi nedeniyle katlanmanız gereken ama aslında sadece işte kalabilmek için yapmaya mecbur olduğunuz ücretsiz fazla mesai isteyen işlerin yanında tatlı bir esinti gibiydi öğretmek
Gerçek şu ki yapmak istemediğiniz işleri halletmenin en iyi yolu, karar verdim ki, onu aslında kendiniz yapmıyormuşsunuz da bunları yapan bir başkasının bedenindeymişsiniz gibi davranmak