...bir kişinin kitaplığı Jungvari bir kişilik testi veya Rorschach mürekkep testi gibidir. Kişinin raflarına dizdiği kitaplar ve kitap-olmayan-şeyler onun kişiliğinin bir ifadesine dönüşür.
Romalı şair Marcus Tullius Cicero, kitapları oldukça ciddiye alırdı. Ona göre, kitaplar soyut fikirlerle dolu fiziksel metinlerden fazlasıydı. Çevrelerini metafiziksel anlamla dolduran nesnelerdi kitaplar. "Kitapsız bir oda," diyordu Cicero, meşhur ama kendisine aidiyeti kesin olmayan sözünde, "ruhsuz bir bedene benzer."
Kitaplık nedir, kitaplarınızı evinizin neresinde muhafaza ediyorsunuz? Kitaplarınızı neye göre sınıflandırıyorsunuz. Tarihi boyunca bu ve benzer soruların hep sorulduğunu ama izlerinin takibinin yapılmadığını görürüz. Lidya Pyne "ince şeylerin hatırı"nı gözetmeye çalışan bir yazar olarak kitaplık izlerini, kitaplık ve kitaplık alışkanlıklarını, bizi tarihte bir gezintiye çıkararak anlatıyor bu kitapta. Antik Roma dünyasından başlayarak Ortaçağ katedrallerindeki zincirli kitaplıklardan XX. yüzyılın başında New York'ta inşa edilen muazzam halk kütüphanesinin devasa raflıklarından günümüzde pek çoğumuzun evinde olan çeşitli tarzdaki kişisel kitaplıklara kadar uzanan edebi anekdotlar eşliğinde geniş bir sahada bir anlatı örneği sunuyor. Kitabın Ümit Gurbanov'un incelikli çevirisi ile keyifli bir okuma tadı var.
Kitap oku, kitaplar üzerine oku...Bir okuma da kitaplıklar üzerine yapayım dedim.️
Zincirli kitaplıklardan İkea kitaplıklarına uzanan hatta dijital aygıtlara hapsedilen kitaplıkların evrimini okurken, ister istemez kitaplığın sadece kitapların saklandığı bir nesne olmadığını düşüneceksiniz.
Kitaplıklarımız, yaptığımız kitap seçimleri ve kitap düzenlemelerimizle bizim hakkımızda çok şey söylüyor.İlk kez gittiğim evlerde kitaplık var mı yok mu, varsa ne tür kitaplara yer verilmiş bakarım.Kitaplık karıştırmaya da bayılırım.
İthaki yayınlarının kurgu dışı "Minima"
dizisinin ilk kitabı olan "Kitaplık"ı çok sevdim..Kitap kültürü ve tarihini merak edenler için çok hoş bir kitap.
Ortaçağ kütüphanecileri ve katipleri, manastır raflarindan alinan ve geri koyulmayan kitaplari alan okurlari doğrudan tehtit niteliginde uyarilar yapıyorlarmış. Kitaplari alan ve geri getirmeyen arkadaslara okutmak lazim...
'Kim ki bu kitabi alip götürürse, cani çıksın; ateşlerde yansın; hasta düşsün ve hummalara gark olsun; çarka gerilsin ve asılsın. Amin'