1948 yılında Fransa'nın Autinville kentinde doğdu. Toulouse üniversitesinde Çağdaş Edebiyat öğrenimini tamamladıktan sonra 1969'ta Tıp Fakültesine girdi. Psikiyatri alanında uzmanlaştı. 1970 yılından beri edebiyat dergilerinde yazan Salvayre, 1997'de yayımladığı La Compagnie des spectres romanı ile Pas Pleurer adlı romanıyla Goucourt Akademisi Edebiyat Ödülüne layık görüldü.
erkek egemen bir edebiyat ortamında var olmaya çalışan mücadeleci yedi kadını anlatıyor: Emily Bronte, Djuna Barnes, Sylvia Plath, Colette, Marina Tsvetaeva, Virginia Woolf ve Ingeborg Bachmann.
Yaşam mücadelelerine ve yazın dünyasında ayakta kalmaya çalışan bu kadınları çocukluklarından, eğitim hayatlarından, aile yaşantılarından, aşklarından, edebiyat dünyasındaki tecrübelerinden kesitlerle aktarıyor. 7 Kadın'ı okurken kadınlık hallerine, kadının gücüne ve edebiyatın iyileştirici yönlerine tanıklık edeceksiniz.
Lydie Salvayre, yaşama tutunmak için, yaşayabilmek için yazmak zorunluluğu duyan yedi kadını anlatıyor, yaşamlarından kesitler sunarak.Daha çok yazma serüvenlerinden bahsediyor aslında.
Bu yedi kadın şunlar:Emily Bronte, Djuna Barnes, Sylvia Plath, Colette, Marina Tsvetaeva, Virginia Woolf, Ingeborg Bachmann
Marina Tsvetaeva adını hiç duymamıştım.Gördüğüm kadarıyla Türkçeye çevirilmiş kitabı yok.
Djuna Barnes'ın Geceyi Anlat Bana kitabını yıllar önce okumuştum.Tekrar okumayı düşünüyorum.Okuduğum kitap bu isteği doğurdu bende. Colette yine adını sık duyup, okumadığım bir yazar.Woolf okumalarım çok dağınık, bir ara onları da toparlamalıyım.
Yine kitap kitapları getirdi.Doğuruyor bu kitaplar vallahi.️
Yedi KadınLydie Salvayre · Alakarga Sanat Yayınları · 201644 okunma
"Yedi deli kadın.
Yaşamak yetmez onlara. Yemek,uyumak ve düğme dikmek, bütün yaşam bundan ibaret olabilir mi, diye sorarlar kendilerine."
Kim bu aykırı kadınlar; Her ne kadar ilk zamanlar erkek mahlası kullanarak yazsa da, imkansız aşkını dönemin tüm normlarına karşı gelerek cesurca kaleme alan, adeta dünyaya başkaldıran Emily Bronte.