Eylül 1997.Dellecher Konservatuar’ının tiyatro bölümünde okuyan 7 genç.Oliver, James, Richard, Alexander, Wren, Meredith ve Filippa.Son sınıftalar, dönem yeni başlamış, ilk oyunları Julius Caesar olacak.Her şey güzel giderken içlerinden birisi kontrolünü tümüyle yitirecek, vahşileşecek, zorbalaşacak ve hepsine, kendi de dahil zarar verecek.Bunun sonucunda bir ölüm gerçekleşecek.7 kişilik grup 6’ya düşecek.Ölümün getirdiği büyük değişiklik bu 6 arkadaşı parçalara ayıracak, korkutacak, şüphelendirecek, öfkelendirecek, üzecek, hasta edecek, mahvedecek.Geriye bir tek yas, suçluluk, pişmanlık ve kırık kalpler bırakacak.
“-Do you blame Shakespeare for any of it?
-I blame him for all of it.”
“Richard, ben, James.Barut, ateş, fitil.”
Güzeldi.Yer yer sinirlendirdi, güldürdü, üzdü.Keşke böyle bitmeseydi.Tek anlamlandıramadığım, iki kişi arasında madem böyle bir sevgi, aşk vardı bu neden hiç konuşulmadı, neden hiç fark edilmedi birbirleri tarafından onu cidden çözemedim ama sonra boşverdim.Romeo ve Juliet’in farklı bir versiyonu gibiydi bir nevi.Sonuçta okuttu mu kendini okuttu ve ben sevdim.Shakespeare alıntıları sıkmadı beni şahsen, okuyanların çoğu bundan şikayet ediyordu.Sonuçta bu gençler tiyatrocu ve onun yazdığı oyunları oynuyorlar, olsun o kadar da.Yazar takip edeceklerim arasına girdi.