Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

M. Mukadder Yakupoğlu

M. Mukadder YakupoğluVaroluş, Ahlâk ve Ölüm yazarı
Yazar
Çevirmen
5.3/10
3 Kişi
10
Okunma
9
Beğeni
1.811
Görüntülenme

M. Mukadder Yakupoğlu Sözleri ve Alıntıları

M. Mukadder Yakupoğlu sözleri ve alıntılarını, M. Mukadder Yakupoğlu kitap alıntılarını, M. Mukadder Yakupoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mistisizm ahlakın aksine bir içe dalış eylemidir. Varoluşumuzun en yoğun gerçekleşme biçimi içe dalıştır.
Sayfa 125
Yaşamın fiyaskosunun en belirgin görüntüsü terördür.
Sayfa 119
Reklam
Paranoya ise arzunun aşkınlaşarak tüm bireyleri tutsaklaştırmasıdır.
Sayfa 109
Her aşk şiddet yüklüdür. Şiddet kanal bulamadığı zaman aşka dönüşmekte ve depresif süreç başlamaktadır. Depresyo nun içindeki şiddet özneyi parçalayarak onu aşka bağımlı hale getirir. Aşk bir şiddet eylemi olarak depresyonun oluşumunu tamamlar. Depresyon veya umutsuzluk bu şekilde inanca gi den bir süreç haline dönüşür, inanç bir aşk eylemi olarak şid det yüklüdür. Aşktaki ve inançtaki esrime noktası şiddetin tepe noktasıdır. Bu şiddet ya esrime yoluyla öznenin kendisine yö nelecek, ya da diğerinin şiddetine dönüşerek bir aşk veya inanç eylemi biçimini alacaktır. Depresyon yansıtma (projeksiyon) eksikliğidir. Aşkın veya inancın yokluğunun bir sonucudur. Aşk veya inanç bir yansıtma olarak kişinin kendi şiddetini baş kasının şiddeti haline getirir. Seviyorum, o halde sevdiğim kişi bana şiddet gösterebilir; Tanrıya inanıyorum, o halde yazgımın bana uygun gördüğü şiddete boyun eğerim. Tanrıya inançtaki şiddetin en tepe noktası kurban etmedir. Kurban etmenin şiddeti esrime yoluyla inancı canlandırır.
Sayfa 101
Evlilik, ahlakın içgüdüler karşısındaki zaferidir. İçgüdüsel zevkin sınırsızlığının şiddete dayanıksızlığı karşısında, içgüdünün ahlaksal kurallara boyun eğdirilerek düzene sokulmasıdır.
Sayfa 96
Yaşam ancak yaşamın ötesine bakmakla anlam kazanbilir. Yaşamın içinden dışına çıkma yetisi bir günde kazanılabilecek bir yeti değildir.
Sayfa 89
Reklam
Mutlak olarak iyi olamayız. Yaşam boyunca her zaman iki yüzümüz olacaktır.
Sayfa 83
Birey toplum içine girdiği andan itibaren şiddetle karşı karşıya gelir. Bu şiddet, toplumun bireyin özgünlüğünü kabul etmeyişi şeklinde gerçekleşir. Birey şaşkındır, çaresizdir. Depresyon ve yalnızlık içindeki birey her şeyle birdenbire karşı karşıya gelmiştir. Özgürlüğünün onu yok etmeye yöneldiğini fark eder. İntiharın eşiğine gelmiştir artık. Ahlâk bir yaşama olanağı olarak intiharın karşısında durur.
Sayfa 77
Ahlâk şiddete karşı durabilmek için şiddetin ortaya çıktığı alanları temelden yok etmek istemiştir. Savaşı ve cinselliği yaşamsal platformdan çıkarmaya çalışmış ama bunda başarısız olunca ahlâkın kendisi bir şiddet aygıtı haline gelmiştir.
Sayfa 74
Devlet yaşamı sürdürebilmenin ön koşuludur, insanlar her an birbirlerini öldürebilirler. Bu öldürme işlemi gruplaşmalar yoluyla daha yoğun ve yaygın bir boyut kazanmaktadır. Bir grup insan aralarında anlaşarak diğer bir grubu tamamen yok edebilmektedir. İnsan türü bu vahşet ortamından kurtulabilmek için devleti yaratmıştır. Devlet savaş dışında egemenliği altındaki insanları öldürülme tehlikesinden uzak tutmaktadır. Devlet bu işlevini yerine getirmek için asker ve polisleri ile devasa bir şiddet aygıtı haline gelmiştir. Devlet, yığınların devleti olduğundan bireyler için mutlak bir tehlikedir.
Sayfa 64
Reklam
Bireyin cinsel ve ekonomik alanda katlanamadığı yoksunluklar, onu yığınsalın komutlarına boyun eğmeye iter.
Sayfa 42
Paylaştıklarım ise benliğimi terk edip sıradanlaştılar.
Sayfa 40
Michel Foucault'nun Kelimeler ve Şeyler adlı eserinin sonunda Tanrının ölümünden sonra insanın ölümünü ilân etmesinin nedeni, in sanın insan bilimleri aracılığıyla varoluşu yok etmeye dönük çalışmalarını fark etmiş olmasıdır.
Sayfa 34
61 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.