M. Reşit Çelikten

M. Reşit ÇeliktenZerdüşt yazarı
Yazar
8.4/10
14 Kişi
44
Okunma
0
Beğeni
761
Görüntülenme

M. Reşit Çelikten Sözleri ve Alıntıları

M. Reşit Çelikten sözleri ve alıntılarını, M. Reşit Çelikten kitap alıntılarını, M. Reşit Çelikten en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevginin insanlar üzerindeki etkisi hep aynı değildir. Bazı insanlar sevgiyi tadınca sevdiğine zarar gelmemesi için pek çok şey karşısında susup olanı biteni sineye çekerek acizleşip sinerken; bazı insanlar da bunun tam aksine sevgiyi tadınca yiğitleşip cesurlaşır.
Hangi güç düşünceleri ve aklı zindanlara kapatmaya muktedir olabilir ki?
Sayfa 371Kitabı okudu
Reklam
Toplum bilinci, tek tek bireysel bilinçlerden olmuşsa da birlik halini aldığında bireysel bilinçler mantığını ve özünü kaybedip çoğunluğun ortaya koyduğu ve ortak bilinç adı verilen, çoğu zaman içinde mantık ve irade bulunmayan bambaşka bir bilince dönüştürdü. Bu bilincin temelini elbette ki her zaman topluma hakim olan kesim belirliyordu.
Sayfa 101Kitabı okudu
İnsanın memleketi bir başka oluyor, memleketi de ev gibi düşünmek lazım, gurbet hayatı misafirliğe benzerken memleket hayatı kendi evinde yaşamak gibidir.
Onun soyu Hz Ali'nin torunlarından Zeynel Abidin soyundan gelen Ağu içip ölmediği için ' Ağu içen - Ağuçen- Ağuçan' diye anılan Karadonlu Can Baba koluna dayanmaktaydı. Sülalesi buralara Horosan'dan gelmişti. Moğol istilası dönemlerinde yerlerinden yurtlarından olan bu insanlar İran'ın doğusundaki Horosan'dan önce İran Azerbaycan'ının Hoy şehrine göçmüşler, ardından Rum ellerine gelip bu topraklara yerleşmişlerdir. Asılları ise Türkmendi.
“ölen yalnızca bedendir, ruhu ve düşünceleri kim öldürebilir ki?”
Reklam
“ Öğrenmenin bedeli yaşamdır, bildiğin tanıdığın benimseyip sevdiğin yaşamdan tamamen vazgeçmektir. “
Sayfa 125Kitabı okudu
"Ne kadar da çocuksun, olgunlaşmamış bir hurma gibi sözlerinle beynimde buruk bir tat bırakıyorsun."
Geçmişi öğrenmek gerek yoksa bugün olanları anlamak ve onunla mücadele etmek mümkün değildir.
Eve Dönüş
Zordur geri dönüşler. Ayrıldığın bir yere uzun yıllar sonra dönmek garip bir his uyandırır insanda. Yüreğinin bir tarafı bir an önce kavuşmak isterken oraya, bir tarafında hep bir acaba vardır. Gidip de eski sıcaklığı bulamama endişesi insanın yüreğini kemirir durur. Unutulmuş olmak, özlememiş olmak ve en önemlisi de beklenmemiş olma korkusu insanın yüreğini burkar. Giderken büyük özlemlerle acılarla ardında bıraktığın insanların senin yokluğuna alışmış olmaları da üzer insanı. İnsan fıtratı gereği her zaman kendini başkalarının gözünde olduğundan daha değerli gördüğü için unutulmak fikrine bile katlanamaz. O ilk ayrılış anındaki acının karşı tarafın yüreğinde hep ilk günkü tazeliği ile kalmasını arzular. Oysaki zaman her şeyi değiştirme kudretine sahiptir, hiçbir şeyin olduğu gibi kalmasına asla izin vermez.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Hükmedenlerin iki dudakları arasında sıkışan hayatlar nasıl da çarçabuk değilebiliyor. Acaba hükmedenler taşıdıkları büyük yükün farkındalar mı?
Sayfa 370Kitabı okudu
“ Ben Tanrı olsaydım, insanlarıma gazap göndermez, onları hep severdim.”
Karanlık, sağır edici bir sessizliğin eşliğinde hükümranlığını ilan edercesine şehri kuşatmış ve katı bir sokağa çıkma yasağı getirip çoktan insanları evlerine kapatmıştı.
Sayfa 207Kitabı okudu
"İnancın insanlara vermesi gereken şey huzur, düzenli ve sağlıklı bir yaşam olmalı, inançta vahşet ve kanın işi olmamalı. İnsanlar sevgiyle yaklaşmalı inandıkları tanrıya, korkunun yarattığı bir inancın sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Korkunun getirdiği inanç daha büyük korkular karşısında yok olur."
Her acının ömrü kırk gn derler ama bu süreye dahil değildir evlat acısı, belki üç gün sonra yürekteki yangın kora dönüşür lakin diğer acılar gibi kırkından sonra küllenmez evlat acısı. Her daim közdür yürekte yanar durur, ne zaman dokunsan elin, bedenin yanar.
Sayfa 186Kitabı okudu
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.