M. Süreyya Şahin

M. Süreyya ŞahinFener Patrikhanesi ve Türkiye yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
292
Görüntülenme

Hakkında

Kayseri’nin Hacılar Bucağı’nda (şimdi ilçe) doğdu (1933). İlk ve orta öğrenimini Kayseri merkezde tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. İmam-Hatip Liselerinde ve orta dereceli okullarda öğretmenlik yapan Şahin, 1966-1968 yılları arasında Bonn (Almanya) Büyükelçiliğimizde Din İşleri Başgörevlili­ğinde bulundu ve o yıllarda Bonn Üniversitesi’nde doktoraya baş­ladı. Yurda döndükten sonra, mezun olduğu Fakülte’de Dinler Ta­rihi Kür­süsü’nde doktora yaptı. 1979’da Yozgat’ta açılan Yüksek İslam Ens­titüsü’ne “Kurucu Öğretim Üyesi” olarak tayin edildi; Ens­titü’nün ka­patılmasından sonra İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ne atandı (1981). Enstitü’nün 1982’de İlahiyat Fakültesi’ne çevrilme­siyle Bölüm Başkanı oldu ve bu görevi üç yıl yürüttü. O yıllarda “Yrd. Doçentliğe”, daha sonra da “Doçentliğe” yükselen Şahin, Mar­mara Üniversitesi’nin birimi olan bu Fakülte’de görevini sürdürdü ve Temmuz 2000’de emekli oldu. Şahin 25 Ocak 2009’da vefat etti.
Doğum:
Kayseri, Türkiye, 1933
Ölüm:
25 Ocak 2009

Okurlar

2 okur okudu.
3 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
400 syf.
·
Puan vermedi
Akrebin Hikayesi
Bizans İmparatoru Konstantin'den sonra diğer devletlerce de kabul görüp benimsenen ve akabinde hızlı bir yayılma sürecine giren Hıristiyanlık; hemen sonra iktidar menfaatleri ve çıkar ilişkileri doğrultusunda mezhepsel ayrımlarla farklı bölgelere ve kiliselere ayrılıyor. Fatih(Sultan II. Mehmed) dönemine kadar papalık (Vatikan) ve Latinler (genellikle haçlılar) tarafından ayrılmalarına sebep olan durumlar göz ardı edilerek ortak gayeler doğrultusunda birleşilmek istenilse dahi özellikle bu dönemde tanınan imtiyazlarla bu mümkün olmuyor. Fakat daha sonralarında bu ortak gayede buluşulacak, Patrikhane (İstanbul) özellikle Türk devleti(Türkiye Cumhuriyeti) karşısında pozisyon alıp siyasi olarak diğer devletlerle resmen işbirliği içinde olacaktır. Halen Yunan Megalo İdeası yaşamakta ve Yunanistan, Patrikhane 'ye karşı bilinen amacı bakımından ilgi duymaktadır. Temenni edilir ki Patrikhane, hayallere kapılmasın, gerçekçi olsun, geçmişteki hataları tekrarlamasın. Böyle davranması gerek teşkilatı, gerekse topluluğu bakımından faydalı olacak, huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlayacaktır.
Fener Patrikhanesi ve Türkiye
Fener Patrikhanesi ve TürkiyeM. Süreyya Şahin · Ötüken Neşriyat · 19962 okunma