Haziran 1977 yılında İstanbul’da doğdum. Çocukluğum İstinye semtine bağlı Poligon mahallesi’nde geçti. İlkokulu mahallemizdeki Kazım Karabekir İlkokulu’nda, Ortaokulu Emirgan’daki Özdemir Sabancı Ortaokulu’nda okudum. Gültepe Endüstri Meslek Lisesi, Makina Ressamlığı Bölümü’nü bitirdikten sonra öğrenimime 1 yıl ara verdim. Kafkas Üniversitesi İşletmecilik bölümünü kazanarak öğrenimimi Artvin’de sürdürdüm.
Anne tarafından Terekeme, baba tarafından Ahıska Türk’üyüm. Baba tarafım Ahıska’dan Posof’a, oradan da Kars’a yerleşmiş.
Yaklaşık 20 yıldır Belçika’da ikamet etmekteyim. Evliyim, Jale ve Nisa adında iki kızım var.
Lisede edebiyat öğretmenim Serpil hanımın teşvikiyle yazmaya başladım. İnternetin hayatımıza girmesiyle blog ve forum sitelerinde yazılarıma devam ettim. 2008 yılında ilk kitabım olan Nostradamus ve Türkiye’nin Geleceği adlı kitabım yayınlandı. Bir yıl sonra Galatasaray tribünün ağabeyi, ultrAslan’ın kurucularından Alpaslan Dikmen’in anısına derlediğim “Alpaslan’a Mektuplar” yayınlandı. (2009)
Kızım Nisa’ya Lösemi teşhisi konulması sonrası yazmaya ara vermek durumunda kaldım. Tüm enerjimi onun iyileşmesi, ailemin ayakta kalabilmesi için harcadım. 2015 yılı Mart ayında Nisa hastalığını tam manasıyla yendi. Aynı yılın Haziranında, bu 5 yıllık süreçte beni ayakta tutan yegane etken olan UMUT’u romanlaştırdım. Mart ayında tamamladığım UMUT, Temmuz 2016′da satışa sunuldu.
2017 Kasım ayında ise gerçek bir hikayeden yola çıkarak kurguladığım, “Bir Kars Hikayesi” TALİH’i okuyucuyla buluşturduk.
"İnsanlar neden bu kadar sahteler? Neden bu kadar ikiyüzlüler? Nasıl bu kadar yalan söyleyebiliyorlar? Nasıl sevdiklerini hiçe sayabiliyorlar, onları aldatabiliyorlar?"
İnsan, duyduğu şeyi gözünde canlandırır ve onun ne kadar iyi, ne kadar kötü , ne kadar güzel, ne kadar acı, ne kadar korkunç olduğunu anlamaya çalışır. Ne var ki hiçbir hâyal ân kadar gerçek değildir. Aslolan o ândır, o ân yaşanan histir. Öncesindeki her şey o ânın nasıl olacağına dair yürütülen tahminlerden ibarettir.
Kadın, gerek geleneksel rollerle gerekse de modern dünyanın biçtiği yeni rollerle çetin bir mücadele vermektedir. Bu mücadele uzun ve meşakkatli olacaktır.
İçinde 22 tane mit barındıran birbirinden farklı kültürlerin evren, yaratılış ve kökeni hakkında mitlerin olduğu kitaptır kendisi. Mitolojiyi hep filmlerde, dizilerden yahut birkaç takip ettiğim internet hesabından gördüğüm, okuduğum kadarıyla sevdim, herhangi bir kitap ya da belge okudum diyemem şu ana kadar. Fakat bu kitabı okurken gerçekten çok zevk aldım. Aslında bakarsanız mitler ne kadar gerçekliğe uzak görünse de belli bir mantık çerçevesinde oluşturulmuş diyebilirim okuduğum kadarıyla. Mitolojiye giriş niteliği taşıyabilecek kadar sade ve anlaşılırdı, su gibi akıp gitti kitap. Özellikle çok çeşitli kültürlerden alınmış mitlerin bazılarının birbirlerine ne kadar benzer olduğunu fark edeceksinizdir.
Bu kitabı okuduğunuzda 'Mitoloji'ye dair zihinlerinizdeki 'gerçeklik' algısının yerinden oynayacağına emin olabilirsiniz. Evren ve yaratılış konusunda semavi dinlerde geçen ve birbirine oldukça benzeyen bilgilerin bu kitapta adı geçen uygarlıklara ait mitlerle ana temada örtüştüğünü görmek çok heyecanlandırıcı..
Yazarımız öncelikle mitoloji ile
Mitolojiye merak salmam ile aynı anda karşılaştığım bir kitap her bir ülkelere ait farklı mitler bulunmakta farklı hikayeler. Gerçekten mitoloji severlerin bayılacağı bir kitap. Dili ise gayet akıcı bazı hikayeleri okurken dünyadan kopacaksınız.
' Ne senin için ne başkaları için, öğrenen ben saçlarımı, baglayamam ipek kurdeleler'