Şimdi size bir lahit sunacağım. Kurşun, gümüş ve altınlarla kaplı bu lahidin dünyada bir eşi daha yok. İddia ediyorum ki aranızdan hiç kimse bu lahde tam olarak yerleşemeyecek.
Vakar içinde sağ gözünü uzattı. Mimir gözü alıp suya bıraktı. Kuyunun dibinde ışıl ışıl parlamaya başladı göz. O günden sonra bilgiye ulaşmak amacıyla her kim gelirse gelsin bilecekti ki:
“Odin bile gözünü bıraktı bilgi için, eğer bilgiyi istiyorsan sen de bırakacaksın!”
Öyle bir zaman gelir ki insan ölümden korkmaz, ölmeye koşarak gidebilir. Bu ya çok sevdiği bir kişi ya da bir şey uğrunadır ya da çaresizlikten doğan cesaret sebebiyledir.