Mahmud Ustaosmanoğlu

Tembihat yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
9.6/10
716 Kişi
2.498
Okunma
691
Beğeni
22,5bin
Görüntülenme

Mahmud Ustaosmanoğlu Sözleri ve Alıntıları

Mahmud Ustaosmanoğlu sözleri ve alıntılarını, kitap alıntılarını, en etkileyici cümleleri ve paragrafları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kûr’ân’da İstiâre-i Temsiliyye Sanatı ..
Şöyle demişti: "Ey Rabbim! Şüphesiz artık benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başımın saçı bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadım." Meryem 4 -Başımın saçı be bembeyaz alev gibi tutuştu: Saçın beyazlığı külün beyazlığı ile anlatılmıştır
24- تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ “Yüzlerinde nimetin sevincini görürsün.” 25- يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ “Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir.” 26- خِتَامُهُ مِسْكٌ “Onun sonu misktir.” وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ “İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.” Mutaffifîn Sûresi
Reklam
“Allah’ın izni olmadan hiç bir musibet isabet etmez.” Tegabûn 11
Namaz, sahibini bütün isyanlardan korur. Nitekim Rabbimiz: "Muhakkak ki, (hakkıyla kılınan) o namaz, fahşâ ve münker (bütün hayasızlık ve kötülükler) den alıkoyar." buyurmaktadır.
Lokman-ı Hakim, oğluna dedi ki: "Ey oğlum! Mevlá Tealà Hazretlerini zikreden bir kavim gördüğün zaman, onlarla beraber otur. Eğer sen âlimsen ilmin sana (o zaman) fayda verir, (zira ilminle amel etmiş olursun, çünkü ilim, zikretmeyi ve zikir ehliyle oturmayı emreder). Eğer cahilsen sana öğretirler ve umulur ki, Allah-u Teala onlara rahmetiyle tecelli eder de, o tecelli onlarla beraber sana da isabet eder. Zikretmeyen insanları gördüğün zaman onlarla oturma, çünkü alimsen, ilmin sana menfaal vermez, (zira ilim, onlarla oturmaktan seni menetmektedir). Eğer cahilsen, senin cehaletini artırırlar ve umulur ki, Allah-u Teala Hazretleri onlara gazabıyla muamele eder de, sana da isabet eder."
Maide/105
Ey iman etmiş olan kimseler! Siz kendiniz(i ıslah etmey)e bakın! Siz (iyiliği emredip kötülükten nehyederek) hidâyet üzere bulunursanız, (doğru yoldan) sapmış olan kimse(nin düşeceği azap) size zarar vermez. Hepinizin birlikte dönüşünüz ancak Allâh’adır. Sonra O, yapmakta bulunmuş olduklarınız(ın ne karşılık kazandırdığın)ı size tamamen haber verecektir. Ekseri ulemânın benimsediği görüşe göre; âyet-i celîleden, iyiliği emretmenin terk edilebileceği gibi bir mana çıkartılamaz. Ancak kastedilen mana; itaat eden kimsenin isyankârların günahından mesul tutulmaya cağıdır. İyiliği emredip kötülükten nehyetme vazifesinin farz oluşu birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfle sabitken, buradan kimsenin nemelâzımcılığa delil çıkarması mümkün değildir. Zira burada, sapıtanların müminlere zarar veremeyeceği konu edilirken, inananların hidâyette olmaları şartı getirilmiştir. Hidâyette olmak ise, kişinin hem kendisi hem de başkaları hakkında iyiliği emredip kötülükten nehyetmesi durumunda ancak gerçekleşir. Tabi ki bu durumda üzerine düşen görevi yerine getiren kimseye, sapıtanların yaptığı yanlışlar zarar vermeyecektir. Fakat nemelâzımcılık yapıldığın da, yaşla kurunun birlikte yanacağına dair birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf mevcuttur. Âyet-i kerîmenin iniş sebebiyle ilgili görüşler; iyiliği emredip kötülükten nehyetme vazifesinin ehemmiyetini ifade eden hadîs-i şerîf ve rivayetler, bu konuda bazı hükümler ve hikmetler, ayrıca bu vazifenin hangi durumlarda terk edilebileceğiyle alâkalı ha dîs-i şerîf ve rivayetler için bakınız: Rûhu’l-Furkan: 8/197- 223
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.