Hakkında
Mahmut Alınak (d. 1952; Dolaylı, Digor, Kars), yazar, avukat ve siyasetçi.
TBMM'de 18. dönemde Kars, 19. dönemde Şırnak milletvekili olarak bulunmuştur.
Kars'ın Digor ilçesinde 1952 yılında dünyaya gelen Mahmut Alınak ilköğrenimini Digor'da, liseyi ise Kars'ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi ve bu okuldan mezun oldu.
Hayatını avukatlık mesleği ile kazanan Alınak 1987 genel seçimlerinde SHP'nin Kars adayı olarak TBMM'ye girme hakkı kazandı. Dört yıl sonraki erken genel seçimlerinde ise HEP-SHP ittifağının Şırnak adayı olarak seçimi kazandı. Daha sonra Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kars İl Başkanlığı görevini yürüttü.
1994'te milletvekili iken dokunulmazlığı kaldırılan ve Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Leyla Zana ile birlikte tutuklanan Alınak, cezaevinde ilk iki kitabını yazdı. 1997'de kaleme aldığı Şiro’nun Ateşi adlı kitap, DGM tarafından yasaklandı ancak yasak kararına rağmen büyük ilgi gördü.
2007'de yapılan genel seçimlerde DTP destekli bağımsız Kars milletvekili adaylığında istediği başarıyı elde edemedi. 2008'de yapılan DTP genelkurultayında başkanlığa aday olduysa da Ahmet Türk'ün adaylığı üzerine aday olmaktan vazgeçti.
Gündem Gazetesi ile Radikal Gazetesi'nin Radikal İki adlı ekinde yazarlık yapan ve serbest avukat olarak çalışan Mahmut Alınak, yaptığı açıklamalarla sık sık gündem oluşturdu. 5 Ocak 2007'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği Kürtçe mektup yüzünden Siyasi Partiler yasasındaki “Türkçeden başka dil kullanmak” yasağına muhalefetten 6 ay hapis cezası aldı ve bu mektup, Demokratik Toplum Partisi’nin bölücülük odağı olduğu iddiasıyla kapatılmasına da delili olarak gösterildi.Ceza, 2010’da Yargıtay 7. Ceza dairesi tarafından bozuldu.
2011 yılının Aralık ayında KCK'ya yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Alınak, cezaevinde iki roman yazdı. Kandıra Cezaevinde bir süre tutuklu kaldıktan sonra 18 Temmuz 2012 tarihinde tahliye edilmiştir.
Unvan:
Türk Yazar, Avukat ve Siyasetçi
Doğum:
Digor, Kars, Türkiye, 1952
Okurlar
15 okur beğendi.
116 okur okudu.
2 okur okuyor.
46 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
"Gün sessiz, yaşam sağırdı."
Evet her şey çok pahalı dedi kendi kendine konuşurcasına. Birin üstüne bin de koysalar ,biz yine de gidip alıyoruz. Suç kimde peki? Bizde ..!
"Vedalaşmak, bir daha görüşmemeye boyun eğmekti."
"İnsanların, sevdiklerini mutlu etmekten büyük bir heyecan duyduklarını bilirsiniz. Onlar için çırpınıp koşturmaktan yorgun düşseler bile bunu soluk kesen bir sevinçle yaparlar. Sevilen insanın gözlerindeki küçücük bir ışıltı ya da sesindeki canlı bir titreşim, alıp götürür tüm yorgunlukları."
Kavaldan "Le Le Rıhe' Türküsü" nün ezgileri yükselince Avdo'nun içini keskin bir sızı kapladı. İkko'nun en çok sevdiği türküydü bu...
Sayfa 203 - BERFİN YAYINLARI
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Âşkın hicran ve isyan ile bütünleşmesi
Şiirsel bir metinle birlikte eserin kaleme alındığını çok rahatlıkla görmekteyiz. Kurgusu ve çok fazla sayıda olayları birbirine bağlaması ile de son derece başarılı bir roman şeması çizmiştir. Eser, Kürt genci Zürbe ile Ermeni Royça'nın atmosferi etrafında toplanıyor. Tiflis Üniversitesi'nde birlikte okuyan Zürbe ve Royça okulu bitirip köylerine döndüklerinde, Müslüman Kürtlerin Osmanlı topraklarına, Ezidi Kürtler de Ermenilerini Erivan'da görmekler. Zürbe, doğup büyüdüğü bir vatanının olmasını istiyor. Royça da onunla Anadolu'ya geçmek ister. Ancak yolda yakalanıp zindana atılırlar. Çok güzel duygularla bir yapıt ortaya çıkmış. Karakterlerin derinlemesine olarak ele alınması söz konusu olmasaydı bu kadar keyifle okuyamazdım. Direnişler, dostluklar ve muhbirlikler çok güzel bir şekilde ifade edilmiştir. Hüseyin'inin Telli'ye olan kuvvetli âşkı beni oldukça etkisi altına aldı. Yazar, anlatısını oluştururken dengbêj kaydı olarak ifade edilen sözlü anlatımdan da yararlanmış. Zaten, Kürtçe Karape'nin ünlü dengbeji Xaço'nun konuk olması değildir. Xaço, bilgeliği ve dostluğu ile sayfalara konuk olur. Alınak'ın eseri, hayalsel-destansı anlatımıyla başarılı bir çalışma. Sade ve akıcı diliyle farklı toplulukların yaşamlarını gözler önüne sermesiyle de başarılı bir çalışma ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 
Aşk Hicran ve İsyan
