Mahmut Coşkun

Mahmut CoşkunYakarım Gül Satanlar Bahçesini yazarı
Yazar
8.4/10
78 Kişi
222
Okunma
23
Beğeni
3.353
Görüntülenme

Hakkında

1989 Yozgat doğumlu. MEB’de Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. Radyo programı ve seslendirmeler yaptı. Yarın, Muhayyel, Türk Edebiyatı, Yolcu dergilerinde öyküleri yayımlandı.
Unvan:
Türk Öğretmen, Radyo Progamcısı, Yazar
Doğum:
Yozgat, Türkiye, 1989

Okurlar

23 okur beğendi.
222 okur okudu.
10 okur okuyor.
116 okur okuyacak.
8 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Uyumak da zamana karşı bir nevi başkaldırıdır. Geçip gitmesini umursamamak anlamında.”
“İnsanın en alçağı söylemek istediğini söyleyebilmek için kendine yalan söyleyen olmalıydı.”
Reklam
“Dâr-ı dünyâ delü gönlüm gibi viran olsa Ne cihân olsa, ne cân olsa, ne hicrân olsa.”
“Defalarca sevilirsin ama huzuru anlaşıldığında bulursun.”
Birini önemsemek,onu kaybedeceğini anladığında başlıyordu.
Başka Biri Olmanın Romanı
Başka Biri Olmanın Romanı
Kendine benzemeyene yaşama imkanı vermeyen toplum, kendine benzemeyene aşık olma imkanıda vermiyordu.
Başka Biri Olmanın Romanı
Başka Biri Olmanın Romanı
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
256 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
“Yaşamak vuruldu sırtıma, gözlerine kayıtsız kalamadım.” Selam.. Kitabı instagrama paylaşırken şöyle bir girizgah yazmıştım, “Spesifik konusu, tarihi yarım adadan başlayıp, Balat’a uzanan coğrafyasının, okuru absorbe eden dokusuyla, uzunca bir okuma yaptığım “Başka Biri Olmanın Romanı” tam manasıyla, hayat sancısı, yaşamak ağrısı çeken baş karakter Agâh’ın penceresinden, en küçük toplumsal birim aileden başlayıp, tüm biçimlendirmelere karşı duruşun öyküsü. Dünyanın insanı şekillendirmesine bir reddiye diye nitelenmesi, akademisyen olarak “düşünce” özgürlüğünü, kişilerin var olan ideolojilerin kıskacından hariç de, fikirleri olması gerektiği düsturu ile idealleri doğrultusunda “düşünme, yaşama, harekete geçme” halinin, kendi yaşantısına olan darbeleri göğüsleyip, devam etme çabasını, hüzünle okudum. Hayatına direkt ya da endirekt tesir etmiş bir avuç karakterin de katkısıyla, kendi içindeki kuyuya düşen karakteri, kitap boyunca besleyen; masalları, öyküleri küçük hikayeleri ile bir akıl hocası, tüm direnişlerine rağmen sevdaya düştüğü sevgilisi, birkaç öğretim görevlisi ve bir o kadar öğrencisi, hayatlarına önce dışarıdan bakıp, sonra o dünyaya kendi tezini doğrulamak için ucundan kıyısından dahil olduğu kapı komşuları, onun hikayesinin nihayetlendiği yerde başka bir akademisyenin dış ses, dış bakış olarak noktaya vardığı, zarifçe beslenmiş bir konu ve karakter omurgasına sahip. Hem akademik sarsıntıların, hem kişisel düşünce ve tercihlerin, özenle dokunmuş harita üzerinde ilerleyişi, yavaş, sakin ve ruha dokunurdu. Saygılarımla..
Başka Biri Olmanın Romanı
Başka Biri Olmanın RomanıMahmut Coşkun · İz Yayıncılık · 202084 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"insanlar hoşlarına giden şeyleri çabuk unuturlar, rahatsız oldukları ise beyinlerine çakılmış bir çivi gibi hep orada durur." diyor Mahmut Coşkun. Sanırım ben de bir süre Neşet'i unutamayacağım. Neşet kim mi? Neşet roman boyunca omuzlarından tutup, sarsıp, "kendine gel artık!" diye bağırmak istediğim biri. Neşet beni görse o
Yakarım Gül Satanlar Bahçesini
Yakarım Gül Satanlar BahçesiniMahmut Coşkun · İz Yayıncılık · 201898 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dünyada ne zor deseler şüphesiz kendini tanımak derim. İnsan gibi karmakarışık, gizemli ve derin bir varlık nasıl bir anda çözülsün. İhtirasları, arzuları, yaptıkları, kaçtıkları , sevdikleri, tahammül ettikleri ve anlam veremedikleriyle bir bütündü insan. İnsan olmak ya da kalmak bir rütbe bana göre, o rütbeye erişmek için elbette ilk önce kendini tanımak geliyor. Kendini bilen Rabbini de bilirdi elbet. Neyse uzatmamalıyım kitaba geçelim :) Kısa öykülerden oluşuyor kitap. Böyle kitapları zihnimin karışık olduğu vakitlerde dinlenmek için okurum. Pek dinlenmiş sayılmam çünkü bazı hakikatler yüzüme yüzüme çarptı. Bütün duyguları yaşadım resmen okurken, ilginç. İyi bir öykü yazarı iyi bir gözlemcidir. Çok iyi analiz ve gözlemler vardı. Anlattıkları sen, ben, bizdik. Bizi bize anlatmış evet. Saçma dediğim yerler de oldu ee bu ben dediğim yerler de. Sıradan değil ve akıcı bir dili olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim :)
Kendini Tanımadan Ölmek Korkusu
Kendini Tanımadan Ölmek KorkusuMahmut Coşkun · Ketebe Yayınları · 202140 okunma
Resim