Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mahmut Makal

Mahmut MakalBizim Köy yazarı
Yazar
9.0/10
458 Kişi
1.786
Okunma
165
Beğeni
10,2bin
Görüntülenme

En Yeni Mahmut Makal Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Mahmut Makal sözleri ve alıntılarını, en yeni Mahmut Makal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anlamadığımız her şeyden korkup duruyoruz. Her dediğin milleti eziyor. Adı da Allah korkusu oluyor. Oysa Allahtan korkulmaz, Allah sevilir. Hiç kul, kendini yaratandan korkar mı? Kendinden korksunlar diye mi yarattı Allah Müslümanları?
Reklam
Ateşim olsun da dumanlı olsun, ekmeğim olsun da samanlı olsun.
Diğer mecmualar yakını uzağı bir yana üç, dört ayda bir ancak elime geçer. Muntazam mı göndermezler, yolda mı kaybolur, Allah bilir orasını gayri. Şimdi köyde böyle üzüntülerden habersiz rahat rahat oturan kardeşlerimi düşünüyorum da, acaba şu kültür dedikleri şey dertsiz başa dert midir, diyorum kendi kendime. Tevekkeli Tarancı dememiş. "Bilmek yanmakmış büsbütün!"
Sayfa 104Kitabı okudu
Ama yazmak bir mesele! Yazmadan da olmuyor. Bir el dürtüklüyor içimden. Her gördüğüm insan, hayvan, eşya sanki "beni dile getir" diye sesleniyor bana. Anadolunun bilinmeyen köyünü anlatmak istiyorum. Yoksa bu sıkıntılı vaziyette insan bildiğini de unutuyor, iki kelimeyi bir araya getiremiyor.
Reklam
Yakup Kadri "Yaban"da köy realitesine şöyle bir dokunacak olmuştu, kıyametler koptu. Türk köyüne iftira etti diye. Türk köyünü hala "Çoban kaval çalar ânın-hayatî şairanedir" mısralarındaki levhayla düşünenler bu memleketi tanımıyorlar, onun gerçekleriyle hallü hamur olmadıkça köyü bildiğimizi iddiadan, onun adına avukatlık etmekten vazgeçelim bari.
Kabarıyor duygularım. Derdimiz günümüz köylerimizi köy et­mek; oyunumuz, türkümüz hep oradan ve orası içindi: Aynı yolda aynı emek Gönüllerde bir tek dilek: Türk köyünü önde görmek, Türk köyünü önde görmek! Bu aşk ile çıkmıştık yolun turabına. Köyleri fet­hedecektik. Enstitüler bizi fethetmişti önce. Kendi doğup büyüdüğümüz toprağı ve bu toprağa bağlı in­sanları, kendi ana babamızı yani, uyandıracak, tam yaşayan insanlar durumuna getirecektik. Topraksa, yalnız uğrunda ölenlerin varlığınca değil, üstünde onu gereken şekilde modern teknikle işleyenler öl­çüsünde de vatan olurdu... Bu da önce, kafaların boş inanlardan temizlenerek hayata bağlanmasiyle müm­kündü.
Biz çoğunlukla düşünmeden yargısını belirtmek eğiliminde olan bir toplumun bireyleriyiz. Davranışlardan çok dış görünüşler, biçimler ilgilendiriyor bizi. Böyle düşüne düşüne, gerçekten uzaklaşıyor, ufacık bir görüntüden tutun da yurt sorunlarına kadar her şeyi daracık açılardan görmiye alışıyoruz. O hale geldiğimiz oluyor ki, toplumun kalıplaşmış kuralları bizi etkiliyor, usumuzun benimsemediği halde bir davranışı ya da bir düşünü beğenmek zorunda kalabiliyoruz. Usa yakın bir görünüşü, ya da görüşü benimsemek, karşıtını yadsımak da olağan geliyor. Bunun tek nedeni: alınan eğitimin yetersizliği, belli bir ereğe göre tam karakter verilmemesi, eğitim kurumlarında yurt sorunlarını kavrayacak, ülkü birliğini gençliğin benliğine sindirecek çevreyi yaratmayışımızdır.
Her acıyı bir sevinç kovalıyor, yoksa katlanılmazdı bu yaşa­mın acılarına. Öyle mutlu günlerimi bilirim ki, hemen bir rast­lantıyla acıya çevrilmiştir. Yine öyle üzüntülü zamanlarım oldu ki, beklenmedik bir olayla bir anda aydınlanmıştır.
Sayfa 50 - 2014, Literatür YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.