Mahmut Makal

Mahmut MakalBizim Köy yazarı
Yazar
9.0/10
458 Kişi
1.782
Okunma
165
Beğeni
10,2bin
Görüntülenme

Mahmut Makal Gönderileri

Mahmut Makal kitaplarını, Mahmut Makal sözleri ve alıntılarını, Mahmut Makal yazarlarını, Mahmut Makal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diğer mecmualar yakını uzağı bir yana üç, dört ayda bir ancak elime geçer. Muntazam mı göndermezler, yolda mı kaybolur, Allah bilir orasını gayri. Şimdi köyde böyle üzüntülerden habersiz rahat rahat oturan kardeşlerimi düşünüyorum da, acaba şu kültür dedikleri şey dertsiz başa dert midir, diyorum kendi kendime. Tevekkeli Tarancı dememiş. "Bilmek yanmakmış büsbütün!"
Sayfa 104Kitabı okudu
Ama yazmak bir mesele! Yazmadan da olmuyor. Bir el dürtüklüyor içimden. Her gördüğüm insan, hayvan, eşya sanki "beni dile getir" diye sesleniyor bana. Anadolunun bilinmeyen köyünü anlatmak istiyorum. Yoksa bu sıkıntılı vaziyette insan bildiğini de unutuyor, iki kelimeyi bir araya getiremiyor.
Reklam
Yakup Kadri "Yaban"da köy realitesine şöyle bir dokunacak olmuştu, kıyametler koptu. Türk köyüne iftira etti diye. Türk köyünü hala "Çoban kaval çalar ânın-hayatî şairanedir" mısralarındaki levhayla düşünenler bu memleketi tanımıyorlar, onun gerçekleriyle hallü hamur olmadıkça köyü bildiğimizi iddiadan, onun adına avukatlık etmekten vazgeçelim bari.
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Mahmut Makal'ın 1950'de yayımlanan ve Köy Edebiyatı'nın en önemli sembollerinden biri olan Bizim Köy, aslında 1948-1949 yılları arasında "Bir Köy Öğretmeninin Notları" adıyla Varlık dergisinde yayımlanmış. Yazarın yaşadıklarından ve gördüklerinden yola çıkarak, yerel bir ağızla yazdığı çarpıcı gerçekler yalın anlatımıyla öne çıkmaktadır. Kitapta, köylerde yaşanan işsizlik, yoksulluk, açlık, susuzluk, cahillik, bürokrasinin, sağlık ve eğitim sisteminin yetersizliği, dini inanışlar, hurafeler ve tarikatlar gibi sorunlar işlenmektedir. Kitabın yayımlandığı dönemde büyük tepkiler alan Makal, tutuklanmış ancak ceza almamış. Oldukça etkileyici bir eser olduğunu söyleyebilirim hele ki yazma şartlarını okuduktan sonra yazara hayranlığım bir kat daha arttı. 20'li yaşlarındaki idealist bir öğretmenin tüm bu zorluklarla mücadele etme çabası da hiç kolay olmamış doğrusu. "Güleriz ağlanacak halimize" deyişindeki gibi yer yer gülümseten satırlar olsa da yazar gerçekleri ince ince tokat gibi okuyucunun yüzüne çarpmıştır. Ara Güler'in fotoğraflarıyla desteklenen kitabın sonundaki Türk ve Dünya basınında yeralan övgüleri okumak da ne kadar değerli bir eser olduğunu bir kez daha vurguluyor. Kesinlikle okunması gereken bir eser. Kitapla kalın...
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,190 okunma
Kabarıyor duygularım. Derdimiz günümüz köylerimizi köy et­mek; oyunumuz, türkümüz hep oradan ve orası içindi: Aynı yolda aynı emek Gönüllerde bir tek dilek: Türk köyünü önde görmek, Türk köyünü önde görmek! Bu aşk ile çıkmıştık yolun turabına. Köyleri fet­hedecektik. Enstitüler bizi fethetmişti önce. Kendi doğup büyüdüğümüz toprağı ve bu toprağa bağlı in­sanları, kendi ana babamızı yani, uyandıracak, tam yaşayan insanlar durumuna getirecektik. Topraksa, yalnız uğrunda ölenlerin varlığınca değil, üstünde onu gereken şekilde modern teknikle işleyenler öl­çüsünde de vatan olurdu... Bu da önce, kafaların boş inanlardan temizlenerek hayata bağlanmasiyle müm­kündü.
Biz çoğunlukla düşünmeden yargısını belirtmek eğiliminde olan bir toplumun bireyleriyiz. Davranışlardan çok dış görünüşler, biçimler ilgilendiriyor bizi. Böyle düşüne düşüne, gerçekten uzaklaşıyor, ufacık bir görüntüden tutun da yurt sorunlarına kadar her şeyi daracık açılardan görmiye alışıyoruz. O hale geldiğimiz oluyor ki, toplumun kalıplaşmış kuralları bizi etkiliyor, usumuzun benimsemediği halde bir davranışı ya da bir düşünü beğenmek zorunda kalabiliyoruz. Usa yakın bir görünüşü, ya da görüşü benimsemek, karşıtını yadsımak da olağan geliyor. Bunun tek nedeni: alınan eğitimin yetersizliği, belli bir ereğe göre tam karakter verilmemesi, eğitim kurumlarında yurt sorunlarını kavrayacak, ülkü birliğini gençliğin benliğine sindirecek çevreyi yaratmayışımızdır.
Reklam
Her acıyı bir sevinç kovalıyor, yoksa katlanılmazdı bu yaşa­mın acılarına. Öyle mutlu günlerimi bilirim ki, hemen bir rast­lantıyla acıya çevrilmiştir. Yine öyle üzüntülü zamanlarım oldu ki, beklenmedik bir olayla bir anda aydınlanmıştır.
Sayfa 50 - 2014, Literatür YayınlarıKitabı okudu
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İsmi gibi buram buram köy kokan bir kitap. Ah güzel yurdumun güzel insanları bu kadar çileye, yokluğa, cehalete nasıl maruz kaldınız? Yöresel şive dili kullanıldığı için yer yer tebessüm ederek okudum ama içimin burukluğu bunun önüne geçti. Her anlamda o zamanlardan bugüne değin birçok şey değişmesine rağmen zihniyeti yine aynı olan insanların halâ aramızda yaşıyor olması çok acı. Mutlaka okuyun.
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,190 okunma
Köylü âlim değildir, ama ariftir. Gelişigüzel aydın dediğimiz çoklarına taş çıkartırcasına yorumladıklarını bilirim dinlediklerini. Sorun, yararlı yarınların köylünün eline varabilmesinde. Köy eğitimi kadar önemli olan bu davayı, acaba ne zaman ele alacağız?
Sayfa 119 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Oku! emrinin sadece okumaktan ibaret kalmasının sonucu.
Bizim köylü, dine hizmet için yaratılmış. Ama dinin birlik, dirlik, sevgi, saygı gibi, insanları günlük yaşamlarında ve ilişkilerinde doğruluğa, olgunluğa götürücü yanlarına ilgi göstermezler. "Kalpte şükür, dilde zikir... "
Sayfa 117 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şimdi köyde, böyle üzüntülerden habersiz, rahat rahat oturan kardeşlerimi düşünüyorum da, acaba şu okumak dedikleri şey, dertsiz başa dert midir diyorum kendi kendime. Tevekkeli, Tarancı dememiş: "Bilmek yanmakmış büsbütün!"
Sayfa 116 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Biz içimizdeki aşkla, daha ilk sınıftaki çocukları gazete okur ettik. Bu derdin devası, yine bu dertli köyün koynundan çıkacak. Buna imanımız var.
Sayfa 108 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Şeytan her yanımdan dürtüyordu. "Kalma bu hareketin altında, Atatürk devrimlerinin öncüsüsün sen bu köyde. Öğretmen ordusuna uzatılan bu dili koparmak sana düşer." Ama gel gör ki, tek adam bu kadar kuvvet karşısında ne yapabilir? Zaten en büyük düşüncem buydu: Nasıl savaşmalı bu kara kuvvetle? Hangi dilden anlar bunlar? Düşünüyordum, ama bir çıkar yol bulamıyordum. Kendi kendimi yiyordum sadece.
Sayfa 101 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Kel başa şimşir tarak ya... Okula bir saat alalım diye tutturduk, kime anlatırsın? Karatahta, sıra gibi şeylerin gerekliliğine güç inanan insanların, böyle bir lükse karşı gelmelerinden olağan ne olabilir? Köy İhtiyar Kurulu, "Bu düpedüz eziyet gayrı" diye kestirip attı. "Saat da ne olacakmış!... Bu köy, Nuh Nebi'den beri, Allah'ın bozulmaz saati ile geçinmiş de, bu gâvur okumasının ağzına eğri mi geliyor?"
Sayfa 79 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Eğer, "dünyada harcadığımız soluğun hesabını öbür dünyada vereceğimiz" doğru ise, köy kadını mutludur, kazançlıdır.
Sayfa 73 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.