Bütün ev halkını bir tek insan kalmadan doyuracak kadar pişen yemeklerden köpeklere, kedilere ve kuşlara da birşeyler kalır. Onlara kalmaması hem günahtır, hem de uğursuzluk.
Kitap Kanuni devri Türk hayatını anlatıyor. İsmi bilinmeyen bir yazar tarafından 1557 yılında yazılarak İspanya Kralı İkinci Felipe'ye sunulmuş. Kitap soru cevap şeklinde ilerliyor. Türklere esir düşmüş ve doktorluk yaoarak zamanla ünlenip azad olan Pedro'ya, Juan ve Mata isminde iki İspanyol arkadaşı Türkler hakkında sorular sorararlar. Pedro'da başından geçenleri ve izlenimlerini anlatarak onlara Türkleri tanıtır. Hemen hemen her alanla ilgili bilgiler verir. İspanyollarin Türklerle ilgili doğru bilinen yanlışları düzeltmeye çalışır. Ancak tabi ki kendisi bir Hıristiyan olduğu için mesela din kısmında Türklerin cehenneme gideceğini söyler. Ben bir tarihçi olarak esere baktığımda İspanyol yazarın çoğu yerde doğru bilgiler verdiğini gördüm. Kanuni döneminde insanların yaşayışlarını merak edenlerin kesinlikle okuması gereken bir eser. Dili oldukça iyi ve soru cevap şeklinde ilerlediği için kitap bir çırpıda bitiyor.
Kitabın yarısını geçmiştim ki artık dayanamadım ve bıraktım. Bu adam bunca esaretten sonra düpedüz Türk dostu olmuş, hatta diğer iki arkadaşı da hayranlık içinde kalmış. Pedro sanki kitabın basıldığı tarihteki bir Türk ve günün insanının hoşuna gidecek övgüler düzüyor ardı ardına.
Böyle biri gerçekten yaşamış mı? Böyle bir eser vermiş mi? Yaptığım basit araştırmadan bir sonuca ulaşamadım.
Bana ikna edici gelmediğini ifade etmeliyim; "sakallı bebek" türü haberler okuyan nesilden biri olarak "Neden uydurma olmasın?" endişesini taşıyorum.
Umarım uydurma değildir. Umarım gerçekten böyle biri yaşamış ve el yazması eserinden tercüme edilmiştir.