Marc Augé 1935 yılında Fransa'nın Poitiers kentinde dünyaya geldi. Etnoloji disiplininde uzmanlaşmış seçkin antropolog, Paris'teki École des Hautes Études ve Sciences Sociales (EHESS) profesörü.
Marc Auge'nin amacı küreselleşmeyi teori etmek ve bir bütün olarak antropoloji disiplinini canlandırmaktır. Bu amaçla, romandan sentetik sonuçları "etno-romanlar" olarak tanımlayan bir takım yazı teknikleri kullanıyor.
"açık açık söylemeni tercih ederim, düşüncelerini sansürlemeden dile getirmeni, hiç 'mış' gibi yapmadan, hiç başkası gibi olmadan, kendinden başka kimse olmadan, sadece kendin olmanı isterim."
Hayatları boyunca hiçbir risk almamış ortalama insanların senin ne olabileceğini ya da ne olman gerektiğini sana söylemesine izin verme. Sorumluluğunu al ve "ben buyum!" demeyi bil. Mademki şarkı söylemekten keyif alıyorsun, o zaman şarkı söyle ve can sıkıcı birtakım insanların seni, seni mutlu eden bir şeyin esasında mutlu etmediğine ikna etmesine izin verme. Şarkı söyle, hayran bırak ve büyüle. Kendi sihrine önce kendin inan ki başkalarını da inandırasın.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
Anımsamak ya da unutmak, tıpkı bir bahçıvanın yaptığı gibi ayıklamak ve budamak demektir. Anılar bitkilere benzer. Bazı bitkilerden hemen kurtulmak gerekir ki diğerleri boy atsın, gelişsin, çiçek açsın..
‘’Kuşkusuz her şeyi unutamaz insan. Ancak her şeyi anımsamadığı da bir gerçektir. Anımsamak ya da unutmak, tıpkı bir bahçıvanın yaptığı gibi ayıklamak ve budamak demektir. Anılar bitkilere benzer. Bazı bitkilerden hemen kurtulmak gerekir ki diğerleri boy atsın, gelişsin, çiçek açsın."
kitap altı öyküden oluşuyor. en başta bunları bölüm başlıkları zannederek okurken, neden isimler sürekli değişiyor diye düşünmüştüm. sonrasında kitap yorumlarına baktığımda, her birinin ayrı öykü olduğunu öğrenince şaşırdım. bana nedense, kişilik bölünmesi yaşayan tek bir karakter var gibi geldi. işte tam da kitabın böyle hissettirmesini sevdim aslında.
yazar antropologmuş. sanırım bu sayede, insanın 'zihin' denilen kara kutusunda ustalıkla dolaşmayı başarıyor kitabında. konusu ve dili muğlak fakat etkileyici. farklı bir okuma deneyimi isteyenlere: düş ile gerçek, bilinç ile bilinçdışı, yaşam ile ölüm arasında bir yerlerde geçen, geçmesi muhtemel hikayeler...
aramak ve kaybetmek üzerine
"Kendine bakan kendim olarak, aynanın lekeli yüzeyinde bir yüz olarak görmüyorum kendimi, bir dağ sırtındaki bağımsız bir gözlemci gibi, uzak, anıtsal, eleştiri ötesi doğanın rasgele tasarımını seyrediyorum."
Ayrıntılara Aşık Adam, Alberto Manguel
İnceleme sayılmayacak bir inceleme olduğunu ilk elden
#evsizbiradamıngüncesi
#marcaugé
#yapıkrediyayınları
.
"Artık var olacağınız bir yeriniz yoksa , bir role bürünmek, yerinizi kaybettiyseniz yerinizde durmak, artık yaşayacağınız sabit bir yer yoksa başkalarında var olmak, yersiz yurtsuz ve isimsiz olmak çok zor . "
.
Az , öz ve etkileyici bir 77 sayfa.
Eşinden boşanmış,emekli olmuş bir adamın ; tüm #ev eşyalarını antikacıya satarak emektar Mercedes'inde yaşamaya karar vermesi ve yeni yaşam biçiminin tüm karakterize özelliklerini incelikleri ile anlatan bir #kitap Evsiz Bir Adamın Güncesi .
Paris'te yaşayan bir adamın gözünden #eşya ve ev ile olan aidiyetlerin sona erdirilmesi sonucunda fiziken kesilen bağların ruhen neler hissettirip hissettirmediğini , öncesinde farkına varılmayan insanlar ile iletişim kurmanın düşünüşü ve farkındalığı nasıl etkilediğini çarpıcı bir dille anlatıyor #yazar .
Sabit bir evi olmayan insan kavramı ile hayat pahalılığına da eleştirel gözle bakan bu #etnik #kurmaca ; orta sınıf olarak görülen sabit bir geliri olsa da yaşamını idame ettirmekte zorlanan insanları işaret ediyor bir nevi .
Ve sorguluyor insan, ev ile kurulan bağ fiziken sona erse de ruhen süregelen bağı kesmeye yeterli midir ?
Ve zihnim bir dönem yaşadığım coğrafyalara takılıyor , artık benim olmayan ama düşününce mutluluk ve huzur duyduğum yerlere .