Londra Ekonomi Okulu'nda uluslararası tarih profesörüdür. Avrupa ve Orta Doğu'daki Hıristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların ortak geçmişlerini araştırıyor.
Hayran olunan ve imrenilen Osmanlılar, Doğu ile Batı arasında bugüne kadar devam eden hayali bir ayrım ilanı da dahil olmak üzere, Klasik Avrupa siyasi düşüncesini tetiklediler..
Aşağıda bir liste vereceğim.
Bu kişiler benim için idoldür, puttur, birlikte ortak koşarım.
2700 küsür okumadan sonra hala bir kitabını gördüğümde heyecanlandığım ve okumak istediğim yazarları listeye koydum. Okumadıklarımı koymadım, bir sıralamaya göre yazmadım.
Aynı zamanda tavsiyelerimdir, buyurun:
KURGU:
Sabetay Sevi'nin beklenen mesih olduğuna inanan ailelerin durumu yabancı yazarların gözünden görmek için tercih ettim bu kitabı. Doğrusunu söylemek gerekirse daha çok duyuma dayanan, kulaktan dolma bilgiler yerine farklı kaynaklardan gelen verileri de görmek insana farklı bakış açıları kazandırıyor. Marc David Baer, dönmelerin soyundan gelenlerle yapılmış görüşmelere de oldukça yer vermiş.
ATMEYDANI’NDA ÖLÜM
Marc David Baer’in çeşitli akademik dergilerde yayımlanan makalelerinden oluşan Atmeydanı’nda Ölüm, Osmanlı tarihinin kara deliği olan 17. yüzyıla odaklanıyor.
Yarısı IV. Mehmed’in iktidarıyla geçen bu yüzyıl, hoşgörünün ortadan kalktığı, din içi ve dinler arası ilişkilerde şiddetin yükseldiği bir dönemdi.
Baer, daha Müslüman bir toplum oluşturulması için şiddeti gerekli gören, köktendinci Kadızâdeli hareketinin bu dönemde zirveye çıkışının nedenlerine yakından bakıyor ve bu hareketin etkisi altına giren devletin yürüttüğü yaygın İslamlaştırma çabalarını farklı örnekler üzerinden ele alıyor.
1660 yılında İstanbul’da, özellikle Hıristiyan ve Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı mahalleleri etkileyen büyük yangının Osmanlı hanedanı nazarında şehrin İslamlaştırılması için bir fırsat yarattığını öne süren Baer’e göre, kadınların eski hayatlarından kurtulma şansı gibi gördükleri ihtida da bu İslamlaştırma çabalarına katkıda bulunuyor.
Zina yaptıkları iddia edilen Yahudi bir adamla Müslüman bir kadının idamlarını konu alan makalesinde, bu ağır cezanın toplumsal cinsiyet düzeninin ve dini hiyerarşinin korunmasına hizmet ettiğini gösteriyor.
Dönemin vakanüvisleriyle başka tarihçileri karşılaştıran Baer, padişahın iktidarını güçlendirmek amacıyla tarihyazımını kullanarak ideal sultan imgesi çizdirme yönündeki çabalarının sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Hoşgörü ve ihtidanın tartışıldığı son bölümde Baer, hoşgörünün temelinde bir eşitsizlik olduğunu, Osmanlı’nın toplumsal cinsiyet, din ve sınıf farklarını bu eşitsizlik üzerinden yönettiğini savunuyor.
ATMEYDANI'NDA ÖLÜM
17.Yüzyıl İstanbul'un da Toplumsal Cinsiyet, Hoşgörü ve İhtida
MARC DAVİD BAER
180 Syf.
Merhaba kitap dostlarım, nar kardeşim Efa Efasu beyefendinin, kendi elleriyle, benim için seçtiği, kitabım bitti.
Ayyy ben neler öğrendim. Sizde o dönemi bilmiyor ve öğrenmek istiyorsanız, buyurunuz okuyunuz. Yazarımız Amerikalı - İngiliz tarihçi. Ülkemizinde damadı. Araştırmalarına kaynak eklemiş. Bu açıdan çok beğendim.
17.yy ın yarısını hükümdar olarak geçiren 4.Mehmet dönemini anlatır. Osmanlı döneminde ilk recm cezasını uygulayan ve toplumun eleştirisine maruz kalan padişahtır 4.Mehmet. O dönemde kadının toplumdaki yerini. Hristiyan ve Yahudi azınlıkların dini yaşayış şeklini ve İslamın yayılma sürecini çok net kaynaklarla anlatır. Benim için ilginç bir okuma oldu. İlgi duyanlar kesinlikle okumalı.