Marc Dugain Sözleri ve Alıntıları
Marc Dugain sözleri ve alıntılarını, Marc Dugain kitap alıntılarını, Marc Dugain en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hitchcock'a hiç yaşlanmadığını söylediklerinde şöyle yanıt vermiş: Normaldir, yirmi yaşındayken de seksen gösteriyordum. Benimki de onun gibi bir şey."
Amerikalı olmaktan gurur duyulacak, iyi de Vietnam'da, Güney Amerika'da, Afrika'da yaptığımız bütün o pis işleri görüp de Amerikalı olmaktan nasıl gurur duyalım biz? Bir kişi zenginlikten birazcık uzaklaşmaya kalkışacak olsa hemen komünist diye adı çıkıyor. Amerika sahtekârların cenneti, ikiyüzlülerin ve..."
'O çelikten bir lokomotif, bense tahtadan bir vagonum.'
Empati bütün canlı varlıklara verilmiş bir şey değil. Askerlerde, politikacılarda da hiç yok ama kimse bunun için onlardan hesap sormuyor. İktidar her zaman empatisi olmayan erkek ve kadınların elinde bulunuyor.
Sayfa 329Kitabı okudu
İnsanlar neden yazarlar? Çoğu zaman güçlü bir kibir onları kendi mutsuzluklarından gurur duymaya ve özünde bunlar kendilerine fazla ağır geldiğinden onları insanlığın geri kalanıyla paylaşmaya ittiği için. Okurlara sahip olmak onlara, iyi niyetli insanlarla can sıkıcı bir şekilde düşüp kalkmanın rahatsızlığı olmaksızın kendilerini daha az yalnız hissetme olanağı verir. Kimi zamanda zavallı küçük yaşamlarından geriye bir iz bırakmak için yazarlar.
Sayfa 84Kitabı okudu
"Bir kadın, çirkin bile olsa üstüne atlayacak bir adamı her zaman bulabilir. Ama erkekler için durum böyle değildir."
Sayfa 277Kitabı okudu
Yaşamınızın daha siz hayattayken sizi terk etmiş olduğu duygusu mutlak yalnızlığın bir dışavurumudur. Bunu hiç kimse ne anlayabilir ne de paylaşabilir.
Sayfa 197Kitabı okudu
Hiçlikten korkuyorum, burada yaşadığım her türlü bela hiçtikten iyidir. Ölümden sonra hiçbir şey yok, bizi evrenin geri kalanından ayırt etmesi gereken ruhumuzu böcekler birkaç gün içinde yiyip bitiriyorlar.
Sayfa 91Kitabı okudu
İleriyi hiç düşünmedim, içimde bir şeyler bana ilerisi diye bir şeyin olmadığını söylüyor.
Sayfa 21Kitabı okudu
İyi eleştirmenler, yazarın konunun etrafındaki gezintisinin konunun özünden daha önemli olduğunu anlayanlardır. Asıl edebiyat yolculuğu oradadır çünkü. Sırf söylenmesi gerekeni anlatmak için binlerce sayfa doldurmak gerekiyorsa bunun ne yararı vardır sanki?
Sayfa 13Kitabı okudu
Annem bana bir atın kendi bokuna baktığı gibi bakardı
Sayfa 105Kitabı okudu
Nasıl anlatmalı ne zaman bir şey ilgimi çekecek olsa kötü düşünceler gelip bu ilgiyi kirlettiği için ondan sıkılıyorum. Bu düşünceler başka her türlü konuya üstün geliyorlar ve bu da benim ileri gitmeme engel oluyor.
Sayfa 82Kitabı okudu
Onu öldürebilirdim. Duigan ya da Dahl gibi adamların karşısındayken ben başka biriydim. Sanki karşımda kendi babam varmış gibi onları etkilemek için zekamı harekete geçiriyordum. Ancak Susan gibi bu pasaklılar gerçek Al Kenner'ı ortaya çıkarıyorlardı. Onu bir saniye içinde öldürüp cesedini de yol kenarındaki ormana fırlatabilirdim , orada onu bir köpek bile bulamazdı. Ancak bu öldürme isteği hiçbir zaman uygulamaya koymadığımız türden bir şeydi. Benim içimden bu isteğin geçtiğini o da hissediyor , bunu yapabileceğimi de biliyordu ve sefil yaşımı umurunda bile olmadığı için de bundan zevk alıyordu. Öldürmeyi isteyen ama buna cesaret edemeyen adam ile ölmeyi isteyen ama bunun için cesareti olmayan kadın , bir yol kavşağını dönünce deniz karşımıza çıktığında ikimiz aynen bu durumdaydık. Gerçekten de böylesine bunalımlı birini öldürmeyi kim ister ki?
Sayfa 279 - Al KennerKitabı okudu
Ben yalnızca insanlık trenini yakalamaya çalışıyorum .
Hayır, ben hasta değildim, öyle olduğuma karar verenler bana karşı fazla cömert davranmışlardı. Ben yalnızca kötülüğün yeryüzünde çok sayıda bulunan vücutlaşmış hallerinden biriydim, o kadar.
Sayfa 129Kitabı okudu