Zorunlu bir göç hikayesi ancak bu kadar güzel ve etkileyici bir şekilde tasvir edilebilirdi... Taşlar, taştan adımlar ve taştan resimler...
Taşlara has "katı, soğuk ve mat" özellikler, insana özgü "korku, acı ve hüzün" duyguları ile çağrışımsal zıtlıklar içerisinde o kadar derin ve anlam dolu bir şekilde işlenmiş, aktarılmış ki okurken o soğuk havayı iliklerine kadar hissediyor insan... Bir de bu resimlemeleri ortaya çıkaran kişinin bizzat bu taştan adımlara şahit olması, içerisinde yaşanmışlık olması hikayeyi yüreğe dokunur ve canlı hale getirmeye yetiyor da artıyor bile.
En zor kavramlardan biridir çocuklara mülteci kavramını aktarabilmek. İşledikleri konu itibarıyla zorunlu göçü anlatan, resimli çocuk kitapları arasında şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap diyebilirim. Özellikle taşlar yoluyla oluşturulmuş imgeler bile çocuklarla etkileşimli sohbet için oldukça geniş bir perspektif sunuyor ebeveyn ve eğitimcilere. Devrik cümlelerle, devingen bir anlatım sunması da cabası. Çeviriden kaynaklı bir durum mudur bilmiyorum ancak çocuklara edebi bir tat sunuyor anlatım tarzı.
Bu güzel eseri, okumayı öğrenmiş 1. sınıf çocukları ve diğer sınıf seviyelerindeki çocuklar rahatlıkla okuyabilir ve okumalılar da diye düşünüyorum.
Mutlu okumalar :)
