Mark Hanson

Mark HansonEvrimsel Tıbbın İlkeleri yazarı
Yazar
10.0/10
3 Kişi
9
Okunma
1
Beğeni
280
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar
Doğum:
1951

Okurlar

1 okur beğendi.
9 okur okudu.
5 okur okuyor.
29 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Evrim ve tıp
Modern biyoloji, birbiri ile ilişkili iki kavrama dayanır. Birincisi gen ve yapısının tanımlanması, ikincisi bütün olarak organizmanın evriminin açıklanmasıdır. Aralarındaki yakın ilişkiye karşın, genetik ve evrimsel biyolojinin tamamen uyumlu oldukların ancak son yıllarda fark edilmiştir. Yirminci yüzyılın ortalarında gerçekleşen bu farkındalık o kadar önemlidir ki, Modern Sentez olarak adlandırılmıştır. Bu sentezin bakış açısı biyolojik bilimlerde çok iyi anlaşılmış olmasına karşın, insan biyolojisi ve tıpla ilgisi yeni yeni fark edilmektedir.
Sayfa 18 - Palme yayıncılıkKitabı okudu
Apandisit
Evrimsel atalarımız yaprak yiyici oldukları ve selüloz temelli besinleri sindirmeye yardımcı olmak için büyük bir çekuma sahip oldukları için bir apandisitise yakalandığımızı keşfederiz; artık bu geniş sindirim organına ihtiyacımız yoktur, ancak apandisit iltihaplanabilen bir evrimsel kalıntı olarak kalmıştır.
Reklam
2. bölümün anahtar noktaları
1)Evrim bilimi, günümüzdeki ve geçmişteki zengin yaşam formu çeşitliliğinin nasıl ortaya çıktığını açıklar. 2)Bireylere ait kalıtılabilir karakterlerdeki varyasyonlar farklı üreme başarısına (uyum gücü) ve dolayısı ile daha sonraki nesillerde faydalı varyasyonların (uyumlar) birikimine neden olur. 3) Bir bireyin genotipindeki (mutasyon ve rekombinasyonun neden olduğu) değişimler kalıtılabilir varyasyonların kaynağını oluşturur. Seçilimin etki edebilmesi için, bu değişimlerin fenotipte farklılıklar meydana getirmesi gerekir. 4)Seçilim, hayatta kalmayı ve üremeyi etkileyen fenotipik özellikler üzerinde (doğal seçilim) ya da bir eş bulma yeteneği üzerinde (eşeysel seçilim) işler. 5) Evrimsel tıbbın temel bir prensibi, seçilimin bir bireyin sağlığı ve ömür uzunluğunu değil, onun üreme başarısını optimum hale getirme yönünde işlediğidir. 6) Rastgele genetik sürüklenme bir türün evrimini, özellikle de kurucu etkileri ve evrimsel dar boğazlar söz konusu olduğunda, etkileyebilir. 7)Evrim bir amaç ve bir yöne sahip değilse de, evrimsel olasılıklar üzerinde, bir soy hattının evrimsel tarihinden ve varyasyonlar üzerindeki kısıtlamalardan kaynaklananları da içerecek şekilde, sınırlamalar vardır. 8)Bir organizmanın tüm karakteristikleri için mutlaka bir uyumsal açıklama gerekmez. 9)Pek çok uyumsal argüman, ne kadar mantıklı olduğuna bakılmaksızın, kanıtlanmış olmaktan çok hipotetik olarak kalmalıdır. Evrimsel düşünce teleoloji tuzağından kaçınmalıdır.
Sayfa 49 - Palme yayıncılıkKitabı okudu
İyot, metabolizma ve beyin gelişimi için önemli olduğundan, iyot eksikliği olan yerlerde insanlar yaşayamaz.Himalaya eteklerindeki Şerpa populasyonu sürekli olarak iyot eksikliği koşullarında yaşar ve bu hem gelişimsel bozukluğa (zayıf beyin gelişiminden dolayı kavrama bozukluğu) hem de yeterli tiroid hormonu sentezini sürdürme çabası nedeniyle tiroid bezinin büyümesi, yani guatr şeklinde görülen telafi edici bir plastisiteye neden olur.
Sayfa 7
3. bölüm için anahtar noktalar
1)İnsan genomu bireyler arasında %0,5 kadar farklıdır. Bu varyasyon SNP'lerden ve daha uzun insersiyonları, delesyonları, inversiyonları ve duplikasyonlarından kaynaklanır. 2)Popülasyonlar arasındaki dizi varyasyon örüntüleri, insanın kökeni ve insanların geçirdiği seçilim baskıları hakkında bilgi sağlar. 3)Dizi varyasyonunun sadece küçük bir oranı, tespit edilebilir fenotipik değişikliğe neden olur. 4)Kistik fibrozis gibi monogenik hastalıklar nadir olma eğiliminde olmalarına karşın, seçilimden sorumlu birçok mekanizma zararlı alellerin tümünü popülasyondan eleyememiştir: yeniden mutasyon, üreme yaşı sonrasına ertelenmiş başlangıç ve heterozigot avantajı bu mekanizmaların başlıcalarıdır. 5)Tip 2 diyabet gibi yaygın hastalıklara genetik yatkınlık, çevresel ve gelişimsel faktörlerle birlikte, her biri küçük etkilere sahip, riske katkı sağlayan birçok alelin birlikte etkilerinden kaynaklanır. 6)Bütün kalıtım genetik değildir. Hastalık riski kültürel veya davranışsal faktörlerle aktarılabilir, DNA ve gen ifadesinin epigenetik modifikasyonun nesiller arası devamlılığına ilişkin veriler giderek artmaktadır.
Sayfa 74 - Palme yayıncılıkKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok