Mark Olshaker (28 Şubat 1951 doğumlu), Washington D.C.'den Amerikalı bir yazardır ve sıklıkla FBI ajanı John E. Douglas ile suç ve araştırmacı psikoloji üzerine kitaplar yazarken işbirliği yapmaktadır. 1995'te Mindhunters, Inc.'i kurdular ve daha sonra 2017'de Netflix dizisi Mindhunter'da yapılan FBI'ın Elit Seri Suç Birimi'nin içindeki Mindhunter'ı yayınladılar.
Olshaker, halk sağlığı bilimci Michael Osterholm ile birlikte çalışarak, tıbbi sistemin ölümcül bir salgın hastalığına hazırlanmadığını, Ölümcül Düşman: Katil Germlere Karşı Savaşımız adlı kitabında anlattı. New York Times’ta "Grip Pandemisine Hazır Değiliz" başlıklı makalesinde Olshaker, hükümetin grip aşısı geliştirmeye yatırım yapmamasını eleştirdi, Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin yalnızca 32 milyon dolar aldığını ve Biyomedikal Gelişmiş Araştırma’nın 43 milyon dolar aldığını öne sürdü. 2017 yılında böyle bir araştırma için.
Olshaker, mağdur haklarının destekçisidir.
Davranış, kişiliğin bir yansımasıdır.
Gelecekteki şiddetin en iyi göstergesi, geçmiş şiddettir. "Sanatçıyı" anlamak için, onun "sanatı" üzerine çalışman gerekir.
Merhaba sevgili kitap okuyan dostlar;
Polisiye olaylara ilgimi iyiden iyiye artıran güzel bir kitap. Zekasını farklı konularda kullanan ve onlar gibi düşünmeye çalışan sapık, katil gibi suçluların düşüncelerini yakalamaya çalışan bir ajanın ilginç olaylarını anlatan güzel bir kitap. İnsan isterse zekâsını kullanarak alimde olabilir (bilim insanı vs.) Zalimde olabilir. Burada en çok beni etkileyen konular; insanların hayatında yaşadıkları ince bir kopma noktası. Sürükleyici, etkileyici bir eser.
Kitapla Kalın.
John Douglas ve Mark Olshaker tarafından yazılan "Mindhunter," gerçek suç örnekleri ve FBI'da görev yapan özel ajan John Douglas'ın deneyimlerine dayanarak, zihinlerimizin derinliklerine dalan bir suç profilci olarak çalışmalarını anlatıyor.
Kitap, suçluların zihinlerini anlamak için nasıl bir yöntem geliştirildiğini ve bu
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki eğer hassas bir mideniz varsa yada bir şeylerden çabuk etkilenen biri iseniz bu kitabı pek tavsiye etmem. Kitap boyunca insanların en karanlık tarafını gördüm, kanımı donduran, uykularımı kaçıran birçok şey okudum ve bütün bunların sadece bir kurgu olmadığını bilmek beni gerçekten etkiledi. Suçluların suçu işlerken, suçun öncesinde ve sonrasında ki psikolojini inceleyen ve dünya ya birçok şey katmış FBI ajanı John Douglas'ın kendi ağzından anlattığı muhtesem kariyerini ve bu kariyeri oluşururken yaşadığı şeyleri okuyoruz kitapta. Dünyaca ünlü serikatiller ile görüşmeler yapmış ve onların içgörüşlerini dinlemiş onları anlamaya çalışmış ve bunu kullanarak birçok katili yakalamayı başarmış bir adam var karşınızda. Yaptığı profil çıkmalarında sadece olay yerini tarif ettiklerin de yada fotoğraflarına bakarak yada bizzat kendisi inceleyerek katilin arabasının rengini bile tahmin edebilen modern çağ sherlock adeta. 25 yıllık kariyerinde bütün herkesin hayatı boyunca en az bir kere merak ettiği soruyu cevaplamıştır. "İnsanlar suçlu mu doğar yoksa suçlu mu yapılırlar?" Sanırım bunu okuyarak öğrenmeniz gerekecek.