Martin Gilbert Gönderileri
Martin Gilbert kitaplarını, Martin Gilbert sözleri ve alıntılarını, Martin Gilbert yazarlarını, Martin Gilbert yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... "savaş korkusuyla yanlışa ve şiddete boyun eğmekten daha kötü bir şey yoktur. Herhangi bir durumda bir kez, bazı kişilerin saldırısına karşı hakkınızı savunamayacak duruma düşerseniz karşılaşılacak taleplerin ya da kabul edilecek aşağılanmaların sonu gelmez."
Hep savaşlar konuşuluyor peki ya sonrası. (Savaş Bakanlığı'nda)
Churchill 12 Ocak'ta, yani Whitehall Ayaklanması'ndan dört gün, atanmasından üç gün sonra yeni planını açıkladı. ilk önce Fransa'da en uzun süre savaşmış olanlar ile 1916'dan önce askere alınmışların hepsi hemen terhis edilecekti. Yaşı 40'ın üzerindekilere askere alınma tarihlerinin üzerinden ne kadar az süre geçmiş olursa olsun hemen evlerine dönme izni verilecekti. 2 yıl ya da daha az askerlik yapmış olanların hepsi, içlerinde en uzun süre hizmet etmiş olanlar bırakılınca ya kadar bekleyecekti. 1916'da ya da daha sonra katılmışların terhisinde, yaralanmış olanlara öncelik verilecekti. "Yaptığım en iyi şeylerden biriydi bu." dedi Churchill 35 yıl sonra bir arkadaşına.
Sayfa 481Kitabı okudu
Churchill, o zamanlar tarafsız olan Yunanistan'ı İtilaf Güçleri'ne katılmaya ve Sırbistan'a yardım etmeye razı etmek için, Yunanistan'a İstanbul'un teklif edilmesini istiyordu.
10 Ağustos'ta iki Alman savaş gemisi, Göben ve Breslau, Doğu Akdeniz ve Ege'de peşlerindeki İngiliz gemilerinden kurtulup Türk karasularına girince Churchill İngiliz amiraline hemen, Çanakkale boğazını "ablukaya" almasını emretti. Kendisine, İngiltere'nin Türkiye'yle savaşta olmadığı hatırlatılınca, verdiği emri, "Boğaz girişini, düşman kruvazörlerin dışarı çıkışına karşı dikkatli gözleyin" şeklinde değiştirdi.
Dünyanın her yerinde para bütün zıt fikirleri birleştirir.
10 Ağustos'ta, Parlamento'nun her iki kanadının üyelerine maaş ödenmesini düzenleyen Hükümet kararı üzerine Lordlar da parasal yasa tasarıları üzerinde veto hakkına sahip olmayacaklarını kabul ettiler.
Basındaki kınama mektuplarını okuduktan sonra, kendini savunmak için Westminster Gazette'de şunları yazdı: "Haklılık yahut aklıselim hiçbir tarafın tekelinde değildir;" ahlaki haklılık dengesi söz konusu olduğunda, vatanseverlik duygusu terazinin bir kefesini diğerinden ağır kılmaya "pek yetmez." Ve "bundan ötürü bence, Boerlerin davası kesinlikle yanlışsa da, bunun için savaşan Boer kesinlikle haklıdır. Çok daha haklı olansa, bu uğurda yiğitçe savaşan Boer'dir." "Eğer," diye ekliyordu, "ben bir Boer olacak kadar talihsiz olsaydım, kesinlikle çok iyi bir Boer olmayı yeğlerdim."