Martin van Creveld

Moshe Dayan yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
377
Görüntülenme

Martin van Creveld Gönderileri

Martin van Creveld kitaplarını, Martin van Creveld sözleri ve alıntılarını, Martin van Creveld yazarlarını, Martin van Creveld yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dayan gayrımenkullerini, emekli aylığını, banka hesap cüzdanlarını ve antikalarını ortaya dökerek vasiyetini hazırladı. İki oğlunun da iflas etmiş olmasına rağmen bütün mirasını sevgilisi Rahel'e bıraktı. Dayan'ın bıraktığı miras yaklaşık 2-2.5 milyon dolar civarındaydı ve o yıllarda bu miktar oldukça fazlaydı. Dayan'ın mirasından çocukları 150 bin dolardan daha fazlasını alamadılar. Bu parayı da ancak mirasa karşı çıkacaklarını söyleyerek alabildiler. Babası ile ilgili yazdığı bir kitapta Yael, emrivaki yapılan miktarı kabul etmediğini belirtmiştir. Dayan'ın oğulları Ehud ve Asaf için ise durum daha farklıydı. 2001 Ekim ayında babalarının ölümünün 20. yıl dönümünde düzenlenen konferansa bile katılmamışlardı. Asaf, bir yıl sonra bir röportajında babasının "cehenneme" gitmeye geç bile kaldığını belirtmiştir.
Sayfa 161 - Elips KitapKitabı okudu
Moshe Dayan'ın güçlü ve güzel bir vücudu vardı. İstediği zaman tam bir seks makinesine dönüşebiliyordu ve oldukça şehvetliydi. En çok hoşuna giden şey ise karşısındaki kadına verdiği zevkten sonra kadının aldığı zevk karşısında donakalmasıydı. Sevişmesi bittikten sonra bile beraber olduğu kadına nasıl davranılacağını çok iyi bilir ve kendisine ne kadar zevk verdiğini söyleyerek birlikte olduğu kadına komplimanlarda bulunurdu. Eğer bir kadın gerçekten hak ederse ona yatakta İbranice şiirlerden bile okuyabilirdi. Hatta eve geldiğinde bulması için etrafa bir elma veya çikolata, yanında da güzel saçlarından övgüyle bahseden bir şiir bırakarak çeşitli jestlerde bulunabilirdi. Fakat hiçbir kadına ne pahalı hediye almıştır ne de bir kadını tatile götürmüştür. Evli olduğunu herkes biliyordu ve bu konuda da kimseye yalan söylemek zorunda kalmıyordu. Ne kadar küstah da olsa kimsenin duygularıyla oynayacak kadar alçak değildi. Onu çekici kılan diğer bir yanı ise ulaşılmaz olması idi. Bir kadın onu, ancak o istediği zaman görebilirdi.
Sayfa 88 - Elips KitapKitabı okudu
Reklam
Dayan'ın metreslerinden biri, onun kadınları küçümsediğini belirtmişti. Belki de onun bu "küçümseme" huyu doğuştandı belki de gerçekten sevdiği kadının kollarında teselli bulamayıp hayal kırıklığına uğrayarak başka kadınlara yönelmişti. Şu da bir gerçek ki, onlarla ne kadar az ilgilenirse o kadar peşinden koşuyorlar ve hayatının kadını olma umudu ile kendilerini onun koluna atıyorlardı.
Sayfa 88 - Elips KitapKitabı okudu
Silah gücünü, öldürmek için kullandığın kadar korkutmak için de kullan. Korkmuş bir düşman, ölmüş bir düşmandan her zaman daha iyidir.
Sayfa 51 - Elips KitapKitabı okudu
1948 yıllarının başlarında Arapların yaşamakta olduğu bölgelerin geleceği ile ilgili düzenlenen pek çok Hagana toplantısına katıldı. Aynı yılın nisan ayında Dürzî Taburu Filistinli Araplara yardım etmek için Suriye'ye geldi. Dayan, bu taburun subaylarına rüşvet vermek için aracı oldu. Böylelikle tabur Hagana'nın yanında yer aldı. Bu başarı, ilk işinin meyvesiydi. Aynı ay içerisinde Hagana'nın toplu hâlde yaşayan halk hariç olmak üzere, ilk Arap şehri olan Acre'yi işgal ettiğinde; Dayan, Acre'nin teslim olmasında etkin rol oynadı. Bu olaylar arasında 22 yaşındaki Zohar, Nahalal yakınlarında öldürüldü. İri yarı, sarışın ve oldukça yakışıklı olan bu genç adamın cesedi, bulunana kadar, günlerce güneş altında bekledi. Moshe, cesedin bileğindeki yara izinden ölen kişinin kardeşi olduğunu anladı. O an, özgür ruhlu ve yanına yaklaşılması zor olan Dayan'ın duygusal desteğe ihtiyaç duyduğu nadir anlardan biriydi. Muhtemelen Filistinli Araplar tarafından başlatılan toplu saldırı, ya Dayan'ın casusluk ağının çökmesinden ya da yapılan ufak bir hatadan kaynaklanıyordu.
Sayfa 48 - Elips KitapKitabı okudu
Acre Hapishanesi'nde ETZEL üyeleri, Arap teröristler ve sıradan suçlular bulunmaktaydı. Ayak takımı olarak adlandırdığı Hagana üyesi olan arkadaşlarının aksine Dayan bu insanlardan nefret etmiyor ya da onları küçümsemiyordu. Aksine onları anlamaya ve onlarla iyi ilişkiler içinde olmaya özen gösteriyordu. Mektuplarından birinde Müslüman bayramı olan Id el Fitr'i (Ramazan Bayramı) nasıl birlikte kutladıklarından ve tıka basa yemek yiyerek sabaha kadar siyasetten konuştuklarından bahsetmişti. Kassamites veya Sakallılar adlı bir gruptan oldukça etkileniyordu. Bunlar, Şeyh İzzeddin Kassam adlı sonradan terörist olan Arap bir öğretmenin müritleriydi. Birkaç yıl önce İngilizler tarafından öldürülen Şeyh İzzeddin Kassam, daha sonraları modern İslamcı terör örgütü Hamas'ın koruyucu azizi oldu. Onlar da, Dayan gibi ülkelerini işgal eden yabancılarla savaşmak için ailelerini geride bırakmışlardı. Karşılığında hiçbir mükafat beklemiyorlardı, tek istedikleri inançlarına göre yaşamaktı. Fakat bunun karşılığında çok ağır bir biçimde cezalandırılmışlardı. İngilizler hapiste Yahudilere yarı uygar ırk muamelesi yaparken, Araplar daha kötü şartlar altında ve daha kötü muamele görmekteydi. Bu durumu yakından gözlemleyen Dayan, onların kaderlerine razı, stoacı bir biçimde nasıl yaşadıklarına şaşıp kalıyordu; ailelerinin çığlıklarına ve ağlamalarına kayıtsız kalmak çok güçtü. Tabii ki bütün Araplar ölüme mahkûm edilmemişti, hatta Dayan serbest bırakılanlardan birinin kız kardeşinin düğününe bile gitmişti.
Sayfa 42 - Elips KitapKitabı okudu
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.