Mehmet Alagaş,güzel bir müslüman olmak için nasıl düşünülmesi ve nasıl yaşanılması gerektiği sorusunu Kuran-ı Kerimde arayan ve bulduğu Kurani gerçekleri insanlarla paylaşmaya çalışan Allahın bir kuludur.
Herkesin kendine göre tanımlayışı, doğru bir
tanımlayış değildir. Doğru tanımlayış, nesneyi kendimize göre değil, nesneyi kendi hakikatine göre tanımlamamızdır.
İnsanlarla paylaştığın bir değer, insanlarla paylaştığın bir güzellik, bu paylaşmadan sonra bölünüyorsa, bu paylaşmadan sonra değer ve anlamı küçülüyorsa, bu paylaşmak değil parçalamaktır.
Masanın üstünde hâlâ taş yok!
Söylediğim taş, masanın altında!
Bu, bu bir taş, mucize değil ki.
Mucize olması için konuşması mı gerekli? Oysa varolması yeter demiştin!..
Varolması yeter demiştin ama taş masanın
üstünde olacaktı!.. Bu taş masanın altında!
Masanın üstünde olsa iman edecektin değil
mi?
Evet.
Anlaşıldı genç adam. Haydi yatalım artık. Allah (c.c.) neden iman etmediğimi sorarsa, taş masanın altındaydı dersin..
Kur'an'ı Kerim'in hayır olduğuna iman eden bütün Müslümanlara şunu sormak istiyoruz:
Başlı başına hayır olan Kur'an'ı Kerim'in, size, sizin yaşantınıza, sizin düşüncelerinize, sizin eylemlerinize şimdiye kadar ne hayrı oldu??
Kalabalıklar içinde kendi benliğini kaybettiğini düşünen, kendini toplumdan soyutladığında da aradığını bulamayıp boşluğa düşen,
Allah inancı olmayan dolayısıyla kadere de inanmayan genç bir adamın, hayatına dair aldığı son bir karar ile sevdiği bir dağa Veda Yamacı adını verip 'dünyadan ayrılmak' istemesini konu olan bir kitap. Merak etmeyin sözlerimin hiçbiri spoiler içermiyor, tanıtım yazısını okursanız zaten tam da bu kısma dikkat çekecek. Yalnızca varlık - yokluk kavramlarına ve din felsefesine değil aynı zamanda psikolojik tahlillere de yer veren bu kısacık hikaye kitabını mutlaka okuyun okutun derim :)
TaşMehmed Alagaş · İnsan Dergisi Yayınları · 2000710 okunma
Önce selam, sonra kelam...
2020'nin 100. kitabında bir ihtida öyküsü bana eşlik etti. Ateizm'e sürüklenmiş ve hayata karşı tüm gücünü, inancını yitirmiş bir gencin intihara doğru yol alan bir hikayenin içinde buldum kendimi. Daha doğrusu bu bir hikaye değil, hakikatin ta kendisiydi. İnsanda inanç olmayınca bu dünya içinde nasılda sürüklendiğinin, hayattan zerrece bir zevk alamadığının göstergesi gibiydi bu ihtida öyküsü.
Ama her şey o ihtiyar çoban adam ile karşılaştığında değişti. Bir insan bir insanı hayatının kıyısından döndürebilir mi? Döndürebiliyormuş ama Allah'ın verdiği hidayetle, yoksa bizler yalnızca sebebiz. Sebepleri çıkar aradan zahir olsun Yaradan diye boşuna dememişler. Hatta Kur'an der ki ''Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin ancak Allah, O'na hidayet dilerse hidayete erebilir.''
Velhasıl kelam; elhamdülillahi ala nimeti'l iman...
TaşMehmed Alagaş · İnsan Dergisi Yayınları · 2000710 okunma
Bitmesini istemediğim bir kitap daha.. Mutlaka okunması gereken ahir ömrümüz icin bir sürü ders cikarabilecegimiz türden bir kitap. Okuyucuyu sıkmadan tefekküre yönlendiren öğütler içeriyor fazlasıyla..