Mehmed Gökhan Polatoğlu

8.0/10
1 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
607
Görüntülenme

Hakkında

1982’de Erzurum’da doğdu, aynı şehirde ilk ve orta öğrenimini tamamladı. 2008’de Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’rinden mezun oldu. 2011’de Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı’nda başladığı Yüksek Lisans öğrenimini, “Cumhuriyet Dönemi’nde Türk Şeker Sanayisinin Kurulması” adlı teziyle tamamladı. 2012’de aynı enstitüde başladığı doktora öğrenimini bitirmiştir.
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Erzurum, 1982

Okurlar

1 okur beğendi.
2 okur okudu.
9 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı
BBYSP (Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı), 1934-1938 yıllarını kapsamaktaydı. Türkiye, bu plân ile endüstrileşme kararını 1934 yılında verdi ve ilk beş senelik plâna şu sanayisi kollarını dâhil etti: a. Mensucat sanayisi (pamuklu, yünlü, kendir) b. Maden sanayisi (demir, sömi-kok, kömür, bakır, kükürt) c. Selüloz sanayisi (kâğıt, karton, sunî ipek) d. Seramik sanayisi (şişe, cam, porselen) e. Kimya sanayisi.
Şeker sanayi
İstiklal Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasından sonra, kazanılan siyasi bağımsızlığın, ekonomik atılım ve yatırımlarla perçinlenmesi yönünde ciddi adımlar atıldı. Bir tarım ülkesi konumunda olan Türkiye’nin, sanayileşme hamleleri, “üç beyazlar” olarak nitelendirilen; un, şeker ve pamuk alanında hayata geçirilecekti.
Reklam
kral yemeği
Şeker, insanoğlunun tarih boyunca vazgeçemediği belli başlı tüketim maddelerinden birisi olup, birçok medeniyet tarafından, 'kral yemeği’ olarak tanımlanmaktaydı. Bu değerli yiyecek, aristokrat sınıf dışındaki orta sınıf için erişilmesi bir hayli zor olan ve ancak altın karşılığında elde edilebilen bir meta idi.
Fabrikaların sunduğu refah ortamı içinde nitelikli insan yetiştirmek elbette ki en üst düzeyde tutulmuş bir hedefti. Bilindiği üzere insan gücünün önemli bir kısmını savaş alanlarında yitiren ve sanayi toplumu vasfı taşımayıp tarım ülkesi hüviyeti gösteren bu genç cumhuriyet, elbette ki sanayileşme yolunda hem işçi hem de kalifiye eleman sıkıntısı çekmekteydi. İşte fabrikalar bu açığı kapatmak için bir okul vazifesi görmekteydi.
Sayfa 173Kitabı okudu
Devamlı olarak bakım isteyen şeker pancarı bitkisinin yetişmesi için, ekim yapılacak olan tarlanın sulanması, çapalanması, otlar ve taşlardan temizlenmesi ve gübrelenmesi gerekmekteydi. Hâlbuki çiftçi, bu tarz bir çalışmaya alışkın değildi. Çiftçiyi, bu kültürün icaplarına alıştırmak lazımdı. Yıllardan beri yerleşmiş olan tek ürüne dayalı tarım kültürünü, pancar ziraatı yoluyla, birçok ürünü bir seferde yetiştirecek bir kültüre çevirmek, sanıldığı kadar kolay bir iş değildi.
Sayfa 154Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok