Mehmed Şerefeddin Yaltkaya

Dini Makalelerim yazarı
Yazar
Çevirmen
7.7/10
6 Kişi
17
Okunma
7
Beğeni
1.385
Görüntülenme

En Eski Mehmed Şerefeddin Yaltkaya Gönderileri

En Eski Mehmed Şerefeddin Yaltkaya kitaplarını, en eski Mehmed Şerefeddin Yaltkaya sözleri ve alıntılarını, en eski Mehmed Şerefeddin Yaltkaya yazarlarını, en eski Mehmed Şerefeddin Yaltkaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul'da Râgip Paşa kütüphanesinde bulunan bir mecmua (sayı 1461)daki ELMECALIS-EL-SEB'BEYN-EL-ŞEYH VE EL-AMİRİ adlı risalede İbni Sina ile Amiri denilen bir zat arasında şöyle bir konuşma görülür: Mucidin, kâinatı icadına sebep nedir?. Bir şeyin diğer bir şey karşısında zahir olması ya zatiyle olur veya zatile olmayıp eseriyle olur. Evvel ve hak olan zatın bize zaten zahir olması ve onu bizim gözümüzle görmemiz ve elimizle tutmamız caiz değildir. Ancak onu eserleriyle tanırız. O bize eserleriyle zahir olur. Bu evvel olan zatın zuhuru kendi asâr ve masnuatının(sanat eserleriyle) zuhuruna bağlıdır ki kendisi asla zahir olmamayı tercih ve ihtiyar edecek olsaydı biz kendisini bilemez ve masnuatındaki kudret ve hikmetleri de tahakkuk eylemezdi. Bunun mukabili olan ve bugün vaki bulunan zahir olmayı tercih etmesi ve asar ve masnuatının vücuda getirmiş bulunması elbette asanını izhar etmesinden evla ve efdaldır. Zira zuhur vücuda, bunun nakizi ise ademe benzer. Hakiki hakim olan zat ise imkânın iki şıklarından daima efdal ve eşref olan tarafı tercih ve ihtiyar eder ve cûd u atasının tamamını ifaza ve kudretinin kemalini izhar ve ibraz eyler. Böyle olan zatın imkân şıklarının eşref ve efdalını bırakıp bunların zıtlarını tercih ve ihtiyar etmesi caiz değildir. Bu filozofa göre Tannnın kainatı yaratmasının sebebi imkân şıklarından efdal ve eşref olan tarafın tercih ve ihtiyar olunmuş olmasıdır.
Ariflerden bazılarının da Allah'ın ins ve cinni kendisi için yarattığını ve bu iki sınıf mahluklardan başkalarını da insan için var ettiğini söylediklerini ve nitekim Tevrat'ta da: "Ey Adem oğlu! Eşyayı senin için ve seni de kendim için yarattım. Kendim için yarattığımı senin için yaratmış olduğum şeylerde tüketme!" buyurulmuş olduğunu söylemektedir.
Reklam
Müslümanlık; Hristiyanlığın bu karanlık labirentlerinden insan vicdanını aydınlığa çıkarır, büyük bir inşiraha mazhar eder. Tabiatın sesine uygun olarak Allah'ın bir olduğunu ve O'nun varlığının tabiattan çıkarılan delillerini söyleyerek düşünmeye davet eder. "İnan, düşün." değil; insanın hürriyetini kendisine bırakarak: "Düşün, inan!" der ve hiçbir kulun başka bir kul üzerinde dini bir otoritesi olduğunu kabul etmez.
Orta çağlarda papazların işsizliklerinden ve servertlerinden şikayet edilirken Müslüman âlimlerin ekserisi birer sanatla iştigal etmekteydiler.
Ebûcafer Muhammed bin Amr'in Kifayetulmecalls'inde görüldüğü üzere Peygamberimiz, bir gazadan dönüşlerinde kendilerini karşılayanlar arasında bulunan Ensar'ın ulusu Sa'd İbni Muaz ile musafaha ediyorlarken, Sa'd'in iş işlemekten elin de hasıl olan sertliği görünce: "Allah'ın ve Allah'ın Resulu'nun sevdigi el, bu eldir." buyurarak Sa'd'ın elini öpmüş; çalışma ve işlemenin İslam nazarındaki kıymetini büyük bir açıklıkla herkese göstermişlerdi.
Zenginliği bulmuş , fakat aklı idraki kaybetmişlerdir.Acaba bulmuş oldukları şeyle , kaybetmiş oldukları şey kıymetçe bir midir?
Sayfa 5
Reklam
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.