"Büyükannem gibi insanlar, politikacılık oynayarak vicdanlarını susturmayı başarabiliyorlardı. Onun gibi insanlar, yaptıkları kabine usulü toplantılarda memleketin ahvalini konuşurken çaylarını, kahvelerini rahatlıkla yudumlayabiliyorlardı. Memleketin sorunlarını, durumunu, savaşını konuşarak ona kendince bir takım çözümler sunmak, fikir beyan etmek bütün sorumluluğu üzerlerinden atmalarına yetiyordu. Ha bir de bu insanların ortak özelliği -Allah, milletimize ve garibanlara yardım etsin!- sözünü dillerinden hiç düşürmemekti. Ama millet savaşa giderken, hayatını kaybederken onlar hayatlarına rahatlıkla devam edebiliyorlardı."
Yaşadığı şeylerin kilit noktalarını, kendine hedef tayin ederek, kafasının içindeki kağıda senaryolar çizen Selim...Çocukluğu, gençliği, aşkları, aile içi sorunlar, ne varsa hepsinin ruh dünyasındaki izlerini, kafasını dinleyerek yepyeni bir kurgu ile senaryoya çeviriyor...
Kitabın ilk bölümünde; Eylül ile yaşadığı karşılıksız aşk ve Eylül'ün para için sevmediği bir adamla evliliği, Selim'in bunu kaldıramayıp yanlış bir bayanla hırsızlığa kadar varan ahlaksız ilişkisi ve neticede intihar etmesi...
İkinci bölümde; Eylül ile yaşadığı tadına varılamaz aşkın bir kaza sonucu Eylül'ün ölümü ile son bulması, bu acıyla hayatına devam eden Selim'in askerlik görevi icra ederken şehit olması...üçüncü bölüm de ise henüz yeni başlıyor ..
Acaba ne olacak dürtüsüyle devam edegelen okumayla birlikte sona ulaştığınız, sürekli okuyucu olmayanlar için bazı yerlerde belki durağan hal alabilecek ve belki bir gün herhangi görsel yayına konu olabilir mi acaba düşüncesi oluşturan Mehmet Ali ÇELİK kitabı.
Kitabı iki bölüme ayırarak incelemek istiyorum. İlk bölüm için; kullanılan dil tatsız, yalın bir dil. Konuyu değiştirsek bir çocuk kitabı olabilecek seviyede anlatım. Çok içine alan bir olay dizini yok ki psikoz barındıran kitapları severim. İkinci bölüm için; aynı anlatım dili uzun bir süre daha devam etmekte fakat bir günlüğe yazılanlar eşliğinde. Yazar kendi tarzını son 50 sayfada bulmuş sanki. Ya da iki farklı kişi yazıp birleştirmişler gibi bir his uyandırdı. Kitabın kapağındaki 'psikolojik roman' sıfatını çok karşılayamamış.