"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlamazsınız."
(Bakara Suresi, 154)
Ayet-i Kerimeden'de anlaşılacağı gibi Allah yolunda cihat edenlere ölü denilmeyeceğini; dini, vatanı, milleti, ırz ve namusu için can vermiş nice yiğitlerimize Kur'an-ı
i'lâ-yi kelimetullah ve Nizam-ı Alem için yitirilen tüm şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet ve niyaz ederim . O yılları, işkenceleri , yaşadıkları acıları ve davalarından dönmeyen tüm canların ruhuna yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Bir daha hatırlayalım :
"i'lây-ı kelimetullah" Allah'ın adını veya İslâm dininin tevhid akîdesini şanına uygun bir biçimde yüceltip yayma manasına gelir.
“ Nizam-ı Alem “, Dünyaya ve kainata hakim olan düzen ve denge demektir. Türk-İslam kültür ve medeniyetinde kullanılan bir ıstılah olarak da “ Allah’ın bütün varlıkları ihata eden emir ve ölçüleri “ manasına gelir. Allah'tan başkasına kul olmamaktır.
Ruhi Kılıçkıran 4 Ocak 1968 Yusuf İmamoğlu 8 Haziran 1970
Süleyman Özmen 23 Mart 1970 Dursun Önkuzu 23 Kasım 1970
Mustafa Pehlivanoğlu 7 Ekim 1980 Cevat Karakaş 4 Haziran 1981
Fikri Arıkan 27 Mart 1982 Cengiz Baktemur 2 Mayıs 1982
Ali Bülent Orkan 13 ocak 1982 Ahmet Kerse 31 Ocak 1983
halil Esendağ 5 Haziran 1983 Selçuk Duracık 5 Haziran 1983
Recep Mustafa Haşatlı 4 Ekim 1978 Gün Sazak 27 Mayıs 1980
Erhan Cengiz 30 Ağustos 1980 Velican Oduncu 26 Mart 1988
Cengiz Akyıldız 26 Ocak 2014 Fırat Yılmaz Çakıroğlu 21 Şubat 2015
SızıMehmet Ali Durmuş · Yılmaz Basım · 201511 okunma
ŞEFAAT KONUSUNU TÜM YÖNLERİYLE ELE ALAN VE BU KONUDA KAFASI KARIŞIK OLAN VARSA MUHAKKAK OKUMASI GEREKEN 400 SAYFALIK BİR KİTAP!
Şefaat meselesinde meselenin (şefaatin olmadığının) anlaşılmasının önündeki en büyük engel Allah'ın izin verdiklerinin şefaati konulu ayetlerdir.
Her ne kadar şefaatin hiç bir çeşidinin kesin olarak olmadığına yönelik çok açık ve net ayetler olsa da, her nedense bazıları ısrarla ilgili 5-6 ayeti delil getirir.
Kuran'da çelişki olamayacağına ve herkeste buna inandığına göre bu iki ayet grubundan birisi zorunlu olarak tevil edilmeli, farklı yorumlanmalıdır.
Geçenlerde bir yazımızda da yazdığımız gibi böyle durumlarda da anlamı kapalı olan ayet(ler) değil açık olan ayetler esas alınmalıdır.
Yazar kitabında tek tek tüm şefaat ayetlerinin (26 adet) tahlilini yapmaktadır.
İzne bağlı (istisnai) şefaat ayetlerine katı lafızcı bir şekilde bakmanın bu sorunları tetiklediğini öne sürmektedir.
Kitap boyunca rivayetin, nasıl ayetin önüne geçtiğini, Kuran'ın nasıl rivayete uydurulduğunu çok çarpıcı biçimde örneklemektedir.
İlgili "asla şefaat yoktur" ayetlerinin nasıl geleneğin etkisinde kalınarak "şefaat vardır"a evrildiğini gözler önüne sermektedir.
Ayrıca çok abartılı ve absürd şefaat hadislerinin yanında aynı kaynaklarda geçen, yani hadis usülüne göre "sahih" nitelemesi yapılan pek çok "şefaat yoktur" hadisini de büyük bir çelişki olarak sunmaktadır.
Çok beğendiğim bu kitabı herkese tavsiye ederim. / METİN SEVİL