Mehmet Ali Kılıçbay
172 okunma, 31 beğeni - Mehmet Ali Kılıçbay kitapları, eserleri, Mehmet Ali Kılıçbay kimdir, öz geçmişi, Mehmet Ali Kılıçbay nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Mehmet Ali Kılıçbay sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Dünya tarihinin adeta hiç fark edilmeyen büyük devrimci buluşlanndan biri olan mutfak tezgahı, 16. yüzyılda Kuzey Avrupa'nın bir yerlerinde ortaya çıkarak, Batılı kadını büyük esaretlerinden birinden kurtarmaya başlamıştır.
Osmanlı sisteminde hiçbir sivil toplum örgütü yoktur, daha doğrusu sivil toplum yoktur. Ülkede yaşayan insanlar ya padişahın kulu (devşirme) ya da reayasıdır (sürü). Herkesin uyruk olduğu bu düzende, kendi kaderine egemen olan bağımsız yurttaş, dolayısıyla devlet dışında örgütlenme, sivil kuruluş ve toplum yoktur.
O zaman, "Türk annesi" neden yüceltilmektedir? Çok açık bir nedenden ötürü: erkeğin egemenliğini pekiştirmek için. Çünkü erkek egemenliğindeki bütün antidemokratik ve ayrımcı toplumlarda kadın kutsal hayattan dışlanmış, evin dört duvarı arasına hapsedilmiştir. Bu toplumsal şekillenişin ideolojik meşrulaştırılması ise kadının biyolojik bir fonksiyonunu, onun tüm hayatını belirleyen ve kapsayan bir ödev, kutsal bir ödev haline dönüştürerek sağlanmaktadır.
Türk toplumu kutsal oluşturmakta öteki toplumların
hiçbirinden farklı olmamakla birlikte , bunlarla hesaplaşma,
içerikleri ve kapsamları üzerinde düşünme, yeniden
düşüme konusunda çok farklı yerlerde bulunmaktadır.
Biz Türkler, kutsallarımızı kalıp halinde benimsemeyi ve
üzerlerinde hiç düşünmemeyi, kutsalın unsurlarını dünya
deneyiyle hiç kıyaslamamayı tercih ediyoruz. Kutsalımızın
değişmezliğine olan imanımız , kutsalı kutsal o olmaktan
çıkarıyor, bunu bile fark etmiyoruz.
Turkiye gibi ulkelerde, mahrem şiddet hayatın hemen her alanını kapsamına almakta ve insanlarımızın çoğu için yaşamı bir cehenneme çevirmektedir. Patriyarkal ilişkilerin egemen oldugu bu gibi toplumlarda , aile reisi erkekler,
ailenin öteki uyelerinin sahibi sayilmaktadırlar. Bunun sonucu
olarak birçok ev, babanın dış dunyadan aldığı ve cevaplandıramadıgı
uyarıları, beraber yaşadığı ve aslında en yakınları olan insanların uzerine boşalttığı bir cins ruhsal rahatlama yeri olmaktadır.
İlk olarak, bizim devletimiz kalü beladan beri, bir olanak ve geçimlik dağıtım merkezi olarak şekillenmiştir. "Devlet baba" imgesi altında özetlenebilecek bu fonksiyonun arkasındaki zihniyet iklimi, devletin kaynakları ile ülkenin kaynaklarının farkı yerlerden geldiği varsayımını taşımaktadır. Daha açıkçası, devletin kimsenin bilmediği
