Beşeri bir dünyanın beşersiz beşeriyim
Ölümsüz bir dünyada mahşerin boş eriyim
Gelsin girsin gövdeme yitirilmiş hayatlar
Cümlesine yetecek han gibi boş yeriyim.
Bazı dua kitaplarında sık sık şu notları görürüz "Bu duayı 40 defa okuyanın, işi şöyle rast gider cebi şöyle para görür falan duayı 99 kez söyleyenin hastalığı iyileşir, dertleri şifa bulur şu duayı 248 kere tekrarlayan sevdiğine şöyle kavuşur, kocası ile arası dargın ise düzelir vb. Ben de bu milleti tanımak isteyenlere, yukarda yazdığım bölümleri 10 sefer okumalarını salık veririm. Belki o zaman bu aziz milleti birazcık tanıyabilme şansını elde edebilirler. (Pazarlık yok, aşağısı kurtarmaz)
Tayyip Bey'in her seçim sonrası yaptığı konuşmaları bir kere daha izleyin. "Ben bu milletin hizmetkârıyım" sözleriyle milleti ne kadar tanıdığını ve nasıl iyi rol yaparak milletin bu özelliğini kullandığını belki daha iyi anlarsınız.
Yaşam binbir acıyla devam edip gidiyor Birileri dost diye şahsını yadediyor
Sünepeler kendini kahraman addediyor
Ben ortada karışık bir kafa ve gözleyim Vurup vurup gidenin nesini özleyeyim
Bir değil, iki değil, üç, beş, on, onbeş sefer Darbeleri yedikçe, tükendi gözümde fer
Şu berbat kavgalardan çıkmasam da muzaffer
Dostlarım yitik sayın; farzedin ki öyleyim
Bu kadarı yetmez mi, daha ne söyleyeyim
Kelam, gözlem, anlayış yitirdi anlamını Kaldırıp atmak lazım tez günde encamını İstemem ne ruhunu ne de boş endamını Boşuna gayret etme ne gördüysen öyleyim Dua et ki tez günde hemen tökezleyeyim
Yoksa ruhum gelip de gövdenden öç alacak Sanma ki yaptıkların yanına kâr kalacak Değdi mi ha ne vardı bu kadar alçalacak Yetmez mi ki de bana, daha ne söyleyeyim Sen öl, ben mezarını güllerle süsleyeyim.
29-7-1995
Ulvi, kutsi, uhrevi hiç bir şey derman olmaz
Her geçen gün daha da artan yalnızlığıma
Ah bu gönlüm belki de asla hükümrân olmaz
Silinir cümle şekil en son sıfır öz kalır
Bir hiç başka bir hiçten ancak nasihat alır
Bir derin kuyudayım üstelik tepe üstü
Bir ben diğer benime çıkmak için elvermez
Beden ruh kavgasında ruhum ruhuma küstü
Çıkmamı bekleyenler bir kez daha yanılır Görelim hep birlikte dipte nasıl yanılır
Zaten hayat bir gayya kuyusu değil midir?
Çırpındıkça çıkmaya daha alta inilen
Ki en altta olanın hali üstten bellidir
Çaba, emek, eziyet havalarda sallanır
Biraz hık-mık ses eden ağaçlarda sallanır
Her derde bin bir perde yapılsa da elekten Görünmüyor görünür insanlığın zerresi
Yine de umut kesme Beşer denen kelekten
Kimbilir bir gün gelir adalette haklanır
Cümle çayan efradı üç saatte haklanır.